Başkalarının acısını paylaşmak marifet değildir. Asıl zor olan, başkalarının başarısına sevinebilmek , başkalarının saadetine gönül dolusu katılabilmektir.
Sonradan görmeler, benzer yeteneklere sahip oldukları maymunlar gibidir: onların yükselişi izlenir, yukarı tırmanırken gösterdikleri çeviklik hayranlık uyandırır, ama zirveye ulaştıklarında sadece ayıp yerleri görünür.
En güçlü duygular kendilerinden daha zayıf duygulara hiç saygı göstermezler. Örneğin pek çok kişide son derece keskin bir duygu olan kibir, gerçekten hissedilmiş duyguları bilinçten kovabilir.
… ama zahmetsiz keyif yoktur, her mutluluk biraz çaba gerektirir.
Okunacak bir kitap, gezilecek bir müze, ormanda yapılacak bir gezinti, bunlar adım atılmasını gerektiren keyiflerdir, etkin zevklerdir.
Sevmek kendini karşılıksız olarak adamak, sevgimizin sevilen kişide de sevgi oluşturacağı ümidini taşımak demektir. Sevgi bir inanç eylemidir, inancı az olanın sevgisi de azdır.
Eğitim, bir çocuğa özel yeteneklerinin farkına varması için yardım etmektir. Eğitimin zıddı yönlendirmedir. Yönlendirme özel yeteneklerin geliştirilmesine önem vermez. İyi ya da kötünün çocuklar için büyükler tarafından düşünülüp saptanıldığı savı üzerine temellendirilmiştir. Robotlar yaşamadıkları için insanca gereksinmeler de duymazlar.
Sevgi, narsisizmin hemen hemen olmadığı alçakgönüllülüğün, nesnelliğin ve düşüncenin gelişmekte olduğu yerde vardır. Kişi tüm yaşamını bu amaca adamalıdır.