Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Selenay Yıldırım

Selenay Yıldırım
@selenayldrm
"We're all awash in a sea of blood, and the least we can do is wave to each other" (John Minton)
Ege üni
7 Temmuz
118 okur puanı
Haziran 2018 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Her şeyi bildiğimiz ya da inandıklarımızla örtüştürmek için en uygun tepki inanmamak ya da bildiklerimizden şaşmamak değil hayranlık duymaktır.
Sayfa 9 - ODTÜ yayıncılık
Reklam
164 syf.
7/10 puan verdi
Sırça Köşk
Sırça KöşkSabahattin Ali
7.8/10 · 56,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sakın tepenize bir sırça köşk kurmayınız. Ama günün birinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa, onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuzla buz etmek için üç beş kelle fırlatmak yeter.
Sayfa 162 - Doğan kitap yayınları
Gövdelerini doyurup beslemekten gayri dertleri olmayan bu mahlukların ne günlerinden, ne geleceklerinden korkuları vardı. Dünya onları beslemek, onların rahat ömür sürmelerini sağlamak için kurulmuştu. Ama yeryüzünde, hiçbir şey, ne kadar uzun ömürlü olursa olsun, sonsuz değildir.
Sayfa 149 - Doğan kitap yayınları
Reklam
Defterler
DefterlerNilgün Marmara
9/10 · 680 okunma
Ayrıca bütün bunlar olurken bu kadar dinin tanrısı ne yapıyordu diye sordum kendime ve cevabı buldum. Tanrı, o sırada dinleniyordu çünkü yedinci gündü, altı günde evreni yaratmıştı ve yedinci gün dinlenmeye çekilmişti. Herhalde bu yüzden çığlıkları duymamıştı.
Sayfa 99 - Doğan Kitap YayınlarıKitabı okudu
Bilinç, hayvanı insan insanı da iblis yapmış, ama daha kimseyi Tanrı'ya dönüştürmemiştir.
Sayfa 142 - Jaguar YayınlarıKitabı okudu
Gerçekten ahlaki olan her şey, ahlaktan arındığımızda başlar. Onun rasyonel kurallarının iğrençliğini, ahlaksızlığın yerilmesi kadar açığa vuran bir şey yoktur.
Sayfa 143 - Jaguar YayınlarıKitabı okudu
Çalışmanın artık bütünüyle dışsal bir etkinliği tanımlamaya başlaması anlamlıdır, çünkü insan çalışarak kendisini gerçekleştirmiyor, bir şeyler gerçekleştiriyor.
Sayfa 125 - Jaguar YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Herkes acıyı ya da hastalığı alt ettikten sonra ruhunun derinliklerinde -ne kadar belli belirsiz, cılız olsa da- bir üzüntü duyar. Uzun süre, yoğun bir acı çekenler toparlanmayı isteseler de, olası iyileşmelerini bir yitim olarak görme eğilimindedirler. Acı varlığın ayrılmaz bir parçası olduğunda, onun aşılması, yitirilen bir nesne gibi ister istemez üzüntü yaratır.
Sayfa 90 - Jaguar YayınlarıKitabı okudu
Kaldı ki herkes kendi içinde yalnızca yaşamını değil, ölümünü de taşır.
Sayfa 53 - Jaguar YayınlarıKitabı okudu
Komşumun benden daha çok acı çektiğini ya da İsa'nın herkesten çok acı çektiğini kim söyleyebilir? Acıya nesnel bir değer biçilemez çünkü o dışarıdan gelen bir zarara ya da organizmadaki belli bir bozukluğa göre değil, bilincin onu yansıtma, duyumsama biçimine göre ölçülebilir. Kaldı ki, bu açıdan bakıldığında, her türlü hiyerarşi olanaksızlaşır.
Sayfa 17 - Jaguar YayınlarıKitabı okudu
Kişi ölümden söz ederek benliğinin bir parçasını kurtarır kurtarmasına ama varlıkta bir şeyler yok olur.
Sayfa 9 - Jaguar YayınlarıKitabı okudu
376 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.