Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Selen Ela
Selen Ela
@selenelaozdemir
206 okur puanı
Mart 2018 tarihinde katıldı
336 syf.
·
Puan vermedi
Yatak Odasındaki Kalabalık bir araştırma kitabı. İsmi konuyu özetler nitelikte. Kadını yatak odasında rahat bırakmayan ve sürekli baskılayan toplumu ve bunun sonucunda kadınların yaşadıkları vajinismus deneyimlerini konu ediniyor. Araştırma on bir kadın üzerinden ilerliyor. Kitaptaki kadınlar takma isim kullanarak vajinismus ve tedavi süreçlerini aktarıyor. Vajinismusun toplum tarafından saddece tıbbi ve psikolojik bir hastalık olarak değerlendiriliyor olmasının bu kitabın yazılma amacı olduğunu söyleyebiliriz. Araştırma vajinismusun oluşmasında toplum ve kültür etkisinin ne kadar fazla olduğunu katılımcılar eşliğinde gözler önüne seriyor. Toplumun namus ve bekaret kavramlarını sadece kadınlar üzerinden değerlendirmesi, çocukluktan itibaren cinselliğin utanılması gereken bir durum olduğunun empoze edilmesi, ilk cinsel ilişkide kızlık zarının yırtılmama ihtimalinin hala bilinmiyor olması, erkeklerin evlilik öncesi ve dışı cinsel ilişki yaşamasının toplumda itibar kazandırması fakat kadınların evlilik öncesi ve dışı cinsel ilişkiler yaşaması durumunda toplum tarafından dışlanması hatta namus cinayetlerinin dahi işleniyor olması, dul bir erkeğin çok rahat bir şekilde tekrar evlenebiliyor iken dul bir kadının bekaretini kaybettiği için artık daha zor evleniyor olması, bekaretin kutsallaştırılması ile birlikte kadınların cinsel ilişkiye girerken suçluluk hissetmesi ve cinselliğe ket vurması ile sonuçlanması ve tüm bunların etkisiyle vajinismusun ortaya çıkması araştırma boyunca değerlendiriliyor.
Yazar kitabın sonlarına doğru ‘kitabı yazmasam olmazdı’ diyor. Ben de bu kitabı iyi ki okumuşum. Tüm kadın ve erkeklerin okumasını diliyorum.
280 syf.
·
Puan vermedi
En Güzel Kıssa isimli eseri yazarla tanışmama vesile olmuştu. Yazarın üslubunu sevdiğim için diğer kitaplarını da okumak istedim.
Eser dört bölümden oluşuyor. Birinci bölümde Bakara suresi 285-256. ayetler, ikinci bölümde Hicr suresi 85-99. ayetler, üçüncü bölümde Enbiya suresi 30-41. ayetler, dördüncü bölümde Hac suresi 25-37. ayetler ele alınıyor.
Yazar her bölümde Elmalılı Hamdi Yazır’ın tefsirinden kesitler paylaşıyor ve akabinde bu tefsirleri açıklıyor ve yorumluyor. Yazarın güncel konulara da değindiği sohbet havasında bir kitap. Sade, anlaşılır bir dili var.
254 syf.
·
Puan vermedi
Kitap genel olarak “İç Ana-Baba” ve “İç Çocuk” kavramları üzerine kurulu. Doğan Hoca herkesin içinde bir “İç Ana-Baba” ve “İç Çocuk” olduğunu söylüyor ve bunların arasındaki ilişkiyi, duygu ve düşüncelerimize olan etkisini inceliyor. Kitabın içerisinde içimizdeki çocuğu tanımaya yönelik alıştırmalar ve sorular bulunuyor. Kitabın sonunda ise cevaplarımıza göre analizler yapılıyor. Bolca not olarak ve altını çizerek yaptığım bir okuma oldu. Tekrar tekrar alıştırmalar için de kurcalayacağım ve faydalanacağım bir kitap. Başlıkları örneklerle destekliyor olması da konunun içine daha fazla girmenizi sağlıyor.
Benim kendimle, ailemle yüzleşmemi sağlayan bir kitap oldu. Sindire sindire okudum, sürekli durdum ve düşündüm. Özellikle aile travmaları olan, sağlıksız bir ailede büyüdüğünü düşünen, davranışlarının sebeplerini irdelemek isteyen, içindeki çocukla tanışmak, derinlerini keşfetmek isteyen ve kendisiyle barışmak isteyenlere tavsiyemdir. Çok çok başarılı.
Okur Takip Önerileri
224 syf.
·
Puan vermedi
Roman 20. Yüzyılın başları Meksika’sında geçiyor. Tita, ailenin en küçük kızı. Geleneklere göre evlenmesi yasak ve ömür boyu annesine bakmak zorunda. Bu yüzden sevdiği Pedro ile evlenemiyor.
Her bölüm bir yemek tarifi ile başlıyor ve bölüm içinde yemeğin nasıl yapılacağından bahsediliyor. Büyücü gerçekçilik akımını bariz şekilde gözlemleyebileceğiniz bir roman.
Ben çok çok sevemedim fakat farklı türde okuma yapmak isteyenler okuyabilir.
240 syf.
·
Puan vermedi
Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Grigoriy Petrov'un 1920'li yıllarda yazmış olduğu bir kitap. Kitapta bataklıklar ülkesi Findanliya'nın, beyaz zambaklar ülkesine dönüşümü anlatılıyor.
Başta uzunca bir kısım eserin yazarı Grigoriy Petrov’dan bahsediliyor. Ardından Finlandiya tarihinde etkisi olan önemli şahsiyetler üzerinden
