Yazar Vural Savaş, 1997-2001 yılları arasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı görevinde bulundu. 28 Şubat Sürecinde Refah Partisi, daha sonra Fazilet Partisi'nin kapatılma davalarını açtı.
Kitap genel itibariyle güzel, katılmadığım noktalar olsa da. Kışlalı'dan, Hablemitoğlu'ndan, Mumcu'dan ve nicelerinden alıntılar mevcut ve bu isimlerle benzer çizgide olduğu da mümkünü kabil; ancak hangi yıla kadar benzer görüşlerde ve bu görüşlerinde içten ve sadakatli mi? Her neyse. Kitap, her seçim CHP'ye kayıtsız şartsız oy vermeyi görev bilinci haline getirmiş vatandaşlara CHP'nin (bir yandan SHP'nin), Deniz Baykal'ın ve "sosyal demokratların" kirli çarşaflarını gözler önüne seriyor.
Benim bu incelemeyi yazma sebebim çok daha farklı. Vural Savaş 2013'de, onlarca kitabında, yüzlerce sayfa tenkit ettiği (emperyalizm, batı düşkünlüğü, AKP'nin iktidar yolunu açanlar, AB sevdalıları, GB destekçileri, CHP kılıklı SHP, Deniz Baykal ve muhidi...) kişilere dönüştü. Hem de "sosyal demokrat" Kılıçdaroğlu'na methiyeler dizerek... Hayatta olsaydı belki de son bir kitap yazardı: "Atatürk'ün Kemiklerini Sızlatan Emekli Başsavcı: Vural Savaş"
Hatırasına saygım büyük; ancak tükürdüğünü yalamasına gerek var mıydı? Mekanı cennet olsun.
Anthony Burgess "İyilik içten gelir ve seçiliyor olmalıdır" Antony Burgess'in romanı Otomatik Portakal'ın dönüp dolaştığı mevzu tam olarak bu cümledir diyebiliriz. Roman bir distopyadır, insana dair bir umut
