Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tek Dil ve Babil Kulesi
Gelelim Sümer efsanelerinden bu dinlere geçen konulara: Çok eski günlerde gerek Sümer ülkesi, gerek komşuları bolluk ve huzur içinde yaşıyorlarmış. Hepsi de Hava Tanrısı Enlil'e tek dilde dua ediyorlarmış. Bilgelik Tanrısı Enki, Enlil'in üstünlüğünü kıskanarak insanlar arasında bozuşmayı, savaşı çıkararak bu güzel çağa son veriyor ve çeşitli diller koyarak insanların birbiriyle anlaşmalarını önlüyor. Aynı konu Tevrat'ta şöyle: "Ve bütün dünyanın sözü bir, dili birdi. Şarktan göçtükleri zaman Sinear diyarında bir ova buldular, orada oturdular. Birbirlerine 'gelin kerpiç yapalım, onları iyice pişirelim. Onların taş yerine kerpiçleri, harç yerine ziftleri vardı. Yeryüzünde dağılmayalım diye kendimize bir şehir, başı göklere erişecek bir kule yapalım' dediler. Ve Ademoğullarının yapmakta olduğu şehri ve kuleyi görmek için Rab indi. Onlar bir kavim, hepsinin tek dili var. Gelin inelim birbirlerinin dilini anlamasınlar diye onların dilini karıştıralım. Rab onları oradan dağıttı ve şehri bina etmeyi bıraktılar. Bundan dolayı onun adına Babil dendi." Buradaki Babil kulesinin, Mezopotamya'nın ziguratları olduğuna kuşku yok. İbraniler onları yıkılmış halde gördüler. Bu yıkılmış ve harap olmuş kule kalıntılarının, insanların korumasızlığını, güce karşı duyulan isteğin insanlara verdiği üzüntüleri sembolize ettiğini söylüyor Samuel Noah Kramer.
Tanrısal hukuku ileri süren bir krallıkla alay ediyordu ve o noktaya değin nasıl gelindiğini açıklıyordu: "Yağmaları için, bir kabile bir şef seçer kendine; kabile, ona başeğmeye, şefin kendisi de emretmeye alışır; monarşinin kökeni işte burada sanıyorum."
Sayfa 160 - Cem Yayınevi / 1. Bası, İstanbul, Eylül 1994Kitabı okuyor
Reklam
Günümüz insanını ne bilgisizlik ne doğa ne de hastalık öldürecektir. Şimdiki muazzam ve silahlı uygarlığı yok etmekle tehdit eden tehlike yine insanın kendisidir. "O her zamankinden iyi yaşayabilir, ama nasıl yaşaması gerektiğini her zamankinden daha mı az bilmektedir?" İnsan kim olduğunu bilmeden başka bir şeyden nasıl söz edebilir?17
Sayfa 28 - Fecr Yayınları: 811 / 1. Baskı: Mart 2024
Ötesi
Şeklin ötesindekini göremeyenler en önemli anlamlara hep kördürler!
… Çağdaş Hıristiyanlık, bekâret kanıtlarıyla özel olarak ilgilen­mediği için İslam’dan ayrılır. Hollanda Reformist Kilisesi’nin üye­si olan bir gelinin başına gelebilecek en kötü şey, papazın karşı­ sına hamile olarak çıkmaktır. Böyle bir durumda onun beyaz ge­linlik giymesine izin verilmez; bazı kiliselerde de gelin ile damat­’tan cemaatin karşısında hesap sorulur. Tutucu kilise çevrelerinde bekârete önem verilse de, zifaf ge­cesinde olanlar aileyi ilgilendirmez. Gerçi bu hep böyle değildi. Ortaçağ’da erkek ile kadın arasındaki cinsel ilişkiye eşlik eden şehvet duyguları kuşkuyla karşılanırdı..
ÖYLE BİR HİKÂYE Sinemadan çıktığım zaman yağmur yine başlamıştı. Ne yapacağım? Küfrettim. Ana avrat küfrettim. Canım bir yürümek istiyordu ki... Şoförün biri: – Atikali, Atikali! diye bağırdı. Gider miyim Atikali'ye gecenin bu saatinde, giderim. Atladım şoförün yanına. Dere tepe düz gittik. Otomobilin buğulu, damlalı camlarında kırmızı,
Reklam
Görmezden gelin, ses etmeyin, cevap vermeyin. Sessizlik herkesi mahveder."
Dedem gelsin sonra. Akşam oldu hey, diye gürlesin. Beni görünce dinginlesin. Hemen ellerine atılalım. Opelim. Sút mù bu kokan? Tarladaki başağın özü mü yoksa? Köy sinmiş süveterine. Sarıldıkça. Buram buram. Bütün sev- diklerin gelsin. Hepsine doy. Doyalım da kalkalım sofradan. O gün olduğu gibi. Gece orada kalalım. Sohbet, muhabbet. Çocukluğun dökülsün çocukluğuma. Gün ağarınca dönecek olalım, ninemle dedem bize bakıp içlensinler. Yine gelin, açmayın arayı böyle, desinler. Ninemin elinde bir sepet kızılcık. Sana uzatsın. Şerbet yapasın kuzuma. Şerbet yapasın...
Dünya oval bir gezegen ve kuzey kutup noktasına bir çubuk diksek, buna eksen diyor bilim insanları, işte o çubuk dünya kendi ekseni etrafında dönerken bir hareket yapıyor. O hareket her gün bir önceki gündekinden farklı oluyor. Bu eksen çubuğunun yaptığı hareket, her gün eşsiz bir sekil çiziyor, bu şeklin asla tekrarı olmuyor, tabii yirmi beş bin dokuz yüz yirmi yılda bir, ilk yaptığı harekete döneceğini, ilk defa Sümerler biliyor.
Şeklin ötesindekini göremeyenler en önemli anlamlara hep kördüler!
Reklam
Sen aklıma düşünce ne güzel heceliyor Bir kekeme dört kitabı Sen aklıma düşünce bendeki tuhaflıklar Bir bir yok oluyor, bitiyor bendeki bu yabani başkaldırış Toplanıp dert ediniyorlar ülkeyi konken oynayan kadınlar Sen aklıma düşünce bir kuyunun içinde Yusuf’a mektup geliyor kör olmamış babası Ve anlıyor “bir ülkeye hükümdar olacak” güzel yüzlü o çocuk Sen aklıma düşünce Diyarbakır Radyosu “Sarı Gelin” çalıyor Sen aklıma düşmüşsün, ben içine türkünün"
Chambord Kontu (V. Henri) olayını hatırlıyor musunuz? Bu da bir kral, lejitimist [iktidarın meşruluğunu soya dayandıran monarşi taraftarı]... İspanya'da Don Carlos'un yaptığı gibi, o da aynı dönemde Fransa'da iktidar arayışına girmişti. Hatta birbirlerini aynı aileden, aynı kökten sayabilirler, ama ne kadar farklı! Biri inançlarına
Sayfa 296 - 297, 298, 299,300, 301,302,303Yapı Kredi Yayınları
""Ve bütün dünyanın sözü bir, dili birdi. Birbirlerine 'gelin kerpiç yapalım, onları iyice pişirelim. Onların taş yerine kerpiçleri, harç yerine ziftleri vardı. Yeryüzünde dağılmayalım diye kendimize bir şehir, başı göklere erişecek bir kule yapalım' dediler. Ve Ademoğullarının yapmakta olduğu şehri ve kuleyi görmek için Rab indi. Onlar bir kavm, hepsinin tek dili var. Gelin inelim birbirlerinin dilini anlamasınlar diye onların dilini karıştıralım. Rab onları orada dağıttı ve şehri bina etmeyi bıraktılar.Bundan dolayı onun adına Babil dendi .."
içim içime sığmıyor
Havanın dumanlı Vaktin dar olduğu bir zamanda Bu sözü bir gül gibi bıraktın yüreğime: “İçim içime sığmıyor! .” Şimdi sana dairim Ölesiye tutkulu Ölesiye şairim
İngiltere'nin bu oyunlarına ülkenin içinden de, oluşumların içyüzlerini bilmeden, salt bir ittihatçı düşmanlığı önyargısıyla destek verenler de vardı. Damat Ferit hükümetinde Şeyhülislam olan Mustafa Sabri, Ankara'da "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" temeline dayanan anayasanın kabulü ve Meclis Reisi M. Kemal'in 28
Sayfa 280Kitabı okudu
600 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.