Sırf bir kitlenin parçası olduğu için, insan uygarlık merdiveninden birkaç basamak aşağı iner. Yalıtık olduğu zaman belki de kültürlü bir bireydir; kitle içinde ise bir barbar, içgüdüleriyle hareket eden bir yaratıktır.
"...but that is how men are! Ungrateful and never satisfied. When you don't have them they hate you because you won't, and when you do have them they hate you again, for some other reason. "
"Kendinden Kaçış" yazarın ikinci kitabı. Belki de bu nedenle oturmuş bir kalem, mükemmel bir üslup ve özgünlük beklemek fazla olacak.
Edebi eser yazmak demek tüm cümleleri devrik yazmak, noktalama ve yazım kurallarına uymamak, sosyal medya hesaplarında hepimizin gördüğü 'özlü sözleri' yapıştırıp yazmak demek değil. Maalesef kitabı bitirme sebebim 'başladım artık, bari sonunu göreyim' diye düşünmemdi ki aslında polisiye en sevdiğim türlerden biridir. Kitabın sonunu ise yetersiz buldum. Okuduğum kitaplarda olayları tahmin etmeyi severim, ama 'umarım sonu şöyle bitmez' diye tahminde bulunup o sonu okumak benim için hayal kırıklığıydı. Mantık hataları olması, kitap bitmesine rağmen açıklanmamış soruların hala okuyucuda var olması da başka bir eksi bir yön. Ancak dediğim gibi yazar henüz yolun başında. Kalemini zamanla geliştireceğini ümit ediyorum.