•Peyami Safa’dan okuduğum ikinci eser, ismine aşina olduğum fakat içeriği hakkında pek bilgim olmadan okumaya başladığım bir kitaptı.
•İsmini alan Fatih ve Harbiye semtlerindeki alaturka-alafranga tezatlığı Neriman üzerinden anlatılırken, dönemin sosyolojik ve kültürel yapısını da uzaktan seyretmiş oluyoruz.
•Türk toplumunun batılılaşma sürecinde Şarklı bir babanın kızı olan Neriman, bir takım özentilikler sonucu yaşadığı ev ve toplumdan uzaklaşmaya, diğer bir deyişle “yumurtadan çıkıp kabuğunu beğenmemeye” başlıyor. Şarklıları miskin, uykucu kedilere benzetirken Garplılar onun için uyanık, çalışkan köpeklerdir. Bu sebeple uykuda olan Fatih halkıyla, mahşer yeri gibi diye nitelendirdiği Beyoğlu halkına böyle bir benzetme yapmaktadır.
•Bu ortam ve kafa yapısıyla uzun yıllardır birlikte olduğu “alaturka” Şinasi ve tanıştığı andan itibaren benliğinden uzaklaşmasına sebep olan “alafranga” Macit arasındaki karmaşası, gitgelleri ve pişmanlıklarına şahit oluyoruz.
•Dönemi yansıtması ve akıcılığı ile çok başarılı bir roman olsa da sonu itibariyle beni tatmin edemediğini söylemek durumundayım. Yine de okunması gereken Türk Edebiyatı eserlerinden biri diye düşünüyorum.