Çünkü değişim hayatımızın değişmesini istediğimiz an başlar. Bir kere kendi kendimizi bir hapishaneye kapattığımızın ve bu hapishaneden kurtulabileceğimizin bilincine vardıktan sonra, artık tek ihtiyacımız olan şey anahtarı bulmaktır.
Sayfa 170
Reader Follow Recommendations
Düşüncenin yaratım gücü vardır.
Sayfa 166
Hepimiz zihinsel şemalarımızı değiştirme kapasitesine sahibiz. İnançlarımızı değiştirerek yeni düşünce modelleri geliştirmek mümkün.
Sayfa 163
Aynı anda uyarılan hücreler iş birliği ediyorlar. Her gün aynı davranışları tekrar ettiğimizde nöronlar, kişiliğimizi belirleyen uzun süreli bir ilişki kuruyorlar. Eğer sürekli olarak öfkeleniyor, acı çekiyor veya haksızlığa uğradığımı düşünüyorsam bu nöronsal ağı daha da güçlendiriyorum.
Sayfa 163
…kısacası algıladığımız şey, doğrudan masa değil; bizim kendi yorumumuz. Yani gerçeğimizi bilgilerimize ve deneyimlerimize bağlı olarak kendimiz yaratıyoruz.
Sayfa 161
Beyin, gördüğü şey ile hatırladığı şey arasında fark görmüyordu. İki durumda da aynı nöronsal bölgeler harekete geçiyordu. Bu da gerçeğimiz hakkında bir soruyu beraberinde getiriyor: Bir şey görüyor muyuz yoksa onu canlandırıyor muyuz?
Sayfa 161
Titreşimini değiştirebilir, bu düşük enerjilerden çıkıp daha yüksek bir frekansa geçebilir ve kendini yenileyebilirsin. Enerji hırsızlarına, bakterilere ve virüslere karşı bağışıklık kazanmanın en iyi yolu budur. Titreşiminin frekansını yükseltmek için düşünce biçiminin bilincine varman gerekir, böylece yaydığın dalgaları ölçebilirsin. Titreşim frekansın, içinde bulunduğun an nasıl hissettiğinle eşdeğerdir. Kendinle ne kadar uyum içinde ve başkalarıyla bağlantı halindeysen ürettiğin sevgi o kadar güçlü ve titreşim frekansın da o kadar yüksek olur. Bütüne ulaştığında ise bu en üst seviyeye çıkar. Ve işte o an her şey mümkün hale gelir. Sınırsız olasılıklar alanına girmiş olursun.
Sayfa 151
Biz ne isek kendimize de onu çekeriz.
Sayfa 150
Yaşadığımız her şey bize aynen geri dönüyor.
Sayfa 150
Hastalığı, düşüncelerin değiştirilmesiyle düzelebilecek bir titreşim bozukluğu gibi değerlendirmek mümkün.
Sayfa 150