Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

elif ys

Sabitlenmiş gönderi
Vahşi Kadının dirilişi.
Ruhu çökertebilir ve eğebilirsiniz. İncitip derin yara izleri oluşturabilirsiniz. Üzerinde hastalık lekeleri, korku ürünü yanık işaretleri bırakabilirsiniz. Ama o ölmez, çünkü altdünyadaki La Loba tarafından korunur. O, kemikleri hem bulur hem de yaşatır. (((((( La loba:kemik toplayan kadın. O ölmez : buradaki o kadının kemiklerin yerine kullanılmıştır. Kemik ise; ruhunu temsil eder . Kadının tahrip edilemez gücünü temsil eder.)))))) … Kemikleri toplayan yaşlı, içimizdedir. Bu vahşi Benliğin ruhsal kemikleri içimizdedir. Bir zamanlar olduğumuz yaratık gibi tekrar ete kemiğe bürünme potansiyeli içimizdedir. Kendimizi ve dünyamızı değiştirecek kemikler içimizdedir. …. Demek ki , bir şey kaybolduğunda her zaman o ücra pelviste yaşayan yaşlı kadına gitmeliyiz. ((((Yaşlı kadın : içimizdeki kemiklere şarkı söyleyerek soluk veren kurt kadın , kemik toplayan kadın. ))) … Doğru şarkıyı söylersek, vahşi ruhu tekrar canlandırabiliriz. ((((Şarkı söylemek, ruh sesini dinlemek))))
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf
8/10 · 38bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
%20 (79/379)
Madam Bovary
Madam BovaryGustave Flaubert
7.6/10 · 33,2bin okunma
Değersiz bir kabuk altında anlamlı içerikler gizliyordur sanki.
gölge, tanım itibarıyla olumsuz bir figür olsa da, farklı yapıdaki bir arka plana işaret eden olumlu yönler ve bağlantılar da sergiler bazen. . genellikle, gizlenen şey giderek gizemli figürlerden oluşur. Çoğu zaman gölgenin hemen ardında, muazzam bir büyü ve etki gücüne sahip anima durur.
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam
Hilebaz, ortak gölge figürüdür, bireyin düşük karakter özelliklerinin bir toplamıdır.
Sayfa 121Kitabı okudu
Günümüz...
İnsan dışardan bakıldığında uygar bir insan gibidir ama kendi içinde bir ilkeldir. İnsanın bir yönü vardır ki, kökenini gerçekten ele vermeyi hiç istemez, bir başka yönü de, bütün bunları çoktan aştığına inanmasıdır
Sayfa 120Kitabı okudu
İnsan ruhuna her şeyin dışarıdan verildiği, onun dünyaya tabula rasa (boş levha) olarak geldiği yönündeki uğursuz düşünce, normal koşullar altında bireyin de normal olacağı gibi yanlış bir inancı destekler. Bu durumda, insan esenliğini devletten bekler ve kendi yetersizliğinden toplumu sorumlu tutar. İhtiyaçları evinin kapısına bedava getirildiğinde ya da herkesin bir otomobili olduğunda, varoluşun anlamına ulaştığını sanır. Böylesi ve benzer naiflikler bilinçdışı gölgenin yerini alarak onun bilinçsizliğini besler. Bu önyargıların etkisiyle, birey kendisini tümüyle çevresine bağımlı hisseder ve kendi içine bakma yetisini yitirir. Dolayısıyla, etik değerleri, neyin yasak ya da zorunlu olduğu bilgisiyle bastırılır. Bu durumda, bir askerin üstünden aldığı bir emri ahlak süzgecinden geçirmesi nasıl beklenebilir ki? Spontan etik itkilere sahip olduğunu, bunları en azından kimse onu izlemiyorken uygulayabileceğini keşfetme olanağını bile bulamamıştır.
Sayfa 119Kitabı okudu
Dünyadan sorumlu liderlerin gözünün, kendilerinin olsun doğru yoldan sapmayacağı kadar açılabilmesi için daha ne kadar çaresizliğe düşmek gerekiyor?
Sayfa 108Kitabı okudu
1.911 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.