Ramazan ve oruç elbette değişmiyor. Ancak oruç tutan insanlar değişiyor, on bir ayın sultanını yaşama pratikleri aynı kalmıyor, ramazan ayının kültürümüze etkileri farklılaşıyor.
Acının omuzlanışı. Acı hiçbir tanımı kabul etmeyen, insandan insana onu kabullenişi değişen bir olgu. Acı, değdiği her dalı kurutsanda dozu hafifleyip artsa da insana verdiği büyük hasar boğazda bir yumru gibi kalıyor.
MÖ 2000: Al bu otu ye!
MS 500: O otu bırak, gel bu duayı oku!
MS 100: O dua batıl inanç, gel bu iksiri iç!
MS 1600: O iksir faydasız, al bu hapı yut!
MS 1940: O hap etkisiz, al bu antibiyotiği iç!
MS 2000: O antibiyotik zararlı al bu otu ye!
İnsan. Meraklı gözlerle bakan, izleyen, üreten, kol kola yürüyen, birbirine dost olan, birbirine omuz veren, yeri geldiğinde yaslanacak dağ olan, karanlığı aydınlatan, iyileştirerek iyileşen, binbir parçaya ayrılsa dahi tek yürek olan. İnsan.
Sanırız ki ateş yanlızca düştüğü yeri yakar. Ancak bu büyük bir yanlış anlaşılmadır. O gece ateşin bütün ülkenin yüreğini yaptığına hepimiz şahit olduk.
Geçtiğimiz yıl, kışın en çetin vakitlerinde birden zaman durdu. 04.12. Coğrafyanın bir bölgesinde ancak tüm ülkenin kalbinde derin bir çatlak oluştu. Çatlağın içinden esen rüzgâr binlerce canı içine çekti, dışına ise katran renginde yoğun bir acı bıraktı. Yüzyıllar boyu köklü medeniyetlere ev sahipliği yapmış şehirlerimizin payına, 6 Şubat 2023 gecesi derin bir yarayı ağırlamak düştü. Kahramanmaraş, Hatay, Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa, Elazığ...