##Şems-i Tebrîzî Anlama Etkinliği##
“Bir şey yap güzel olsun. Çok mu zor ? O vakit güzel birşey söyle. Dilin mi dönmüyor ? Öyleyse güzel birşey gör veya güzel birşey yaz. Beceremez misin ? O zaman güzel birşeye başla. Ama hep güzel şeyler olsun. Çünkü; Her insan ölecek yaşta.” —Şems-i Tebrîzî— Siz de bizimle güzel bir şeye başlayın... Biz
Meczup
Meczup
ve
##Şems-i Tebrîzî Anlama Etkinliği## 2019
Mevlâna'nın, Dîvân'da Şems'e seslenişi: Ey Hakk 'ın ilhâmıyla konuşan, ey hakikatler gözü, ey şu ateşlerle denizde, yani kötülüklerle, zulümle, belalarla dolu dünyada insanların kurtulmasına çare olan aziz varlık. Sen çok kadim bir pirsin. Senin aveline evvel yok. Sen eşi ve benzeri olmayan bir mâna padişahısın. Canların elinden tutan, onları dünya sevgisinden, nefsanî arzular afetinden kurtulmalarına yardım eden sensin. Can verme yolunda canlan avlayan sensin. Ah! Bir bilinse ki şu avlar arasında avlanmaya layık olan kimin canıdır. Mahlûk da kim oluyor ki senin aşkından bahsetsin. Allah 'ın celâl, azamet nuru bile senin cemâline, senin güzelliğine âşık. Diyorsun ki: "Ben o aşka avlandım, ben aşk hastasıyım, ağlayıp inliyorum. Ey nâzik, ey hünerli hekim! Ben hangi çareye başvurayım? Lütfun "Ge!” diyor, kahrın "Git” diyor. Bu ikisinden hangisi daha doğru, hangisi daha sözlü, hangisi gerçek, bize bir haber ver! Ey nefslerin güneşi, hakikatin Tebrizli gündüz yıldızı; saçtığın her şuadan bir rûh sudur eder; latif, etkileyici. Hazırlayan: Dr. Semih Ceyhan İSAM Türkiye Diyanet Vakfl İslam Araşnrmaları Merkezi
Sayfa 23 - nefesKitabı okudu
Reklam
##Şems-i Tebrîzî Anlama Etkinliği## 2019
Gönül ehli olanlar gittiler, aşk şehri boş kaldı deme Cihan Şems-i Tebrizi ile doludur, onu görecek Mevlana gibi bir zat nerede? Kemal-i Hucendi
Sayfa 21 - nefesKitabı okudu
##Şems-i Tebrîzî Anlama Etkinliği## 2019
İbrahim Ethem'in Belh hükümdarlığını terk etme hikiyesi: İbrahim Ethem Belh tahtını terk etrneden önce mal ve mülke kaşı olan tutkusunu iyice azaltmış ve bedenini tamamıyla Allah'a teslim etmişti. Buna ıağmen bir gün kendi kendine dedi: 'Acaba neden tam kurtulamıyorum ve mana alemin esrarı bana açılmıyor? Başka ne yapmalıyım?' Bu arada tahtında uyuya kalmıştı ama yarım uyku halinde idi. Muhafızları davul ve ney çalıp gülrültü koparıyorlardı. Ethem düşündü: 'Bunlar hangi düşmandan beni korumaya çalışıyorlar? Benim düşmanım (nefsim) zaten benim yanımda yatmaktadır. Siz beni nasıl koruyabilirsiniz? Ancak Altah'ın rahmeti beni koruyabilir. Bu düşüncelerle meşgul iken yastıkla başını bir kaldınp bir indiriyordu. Sevenler nasıl uyuyabilir ki? Tam bu srada köşkiln damında ayak sesleri duyulmaya başladı. Bu sesler Sultanın hem korkusunu hem de hayretini artırdı ve düşündü: 'Muhafızlarıma ne oldu? Neden bu insanlara engel olmuyorlar'. Muhafizlara bağırmak istedi, sesi çıkmadı, Bu arada birisi damından aşağıya kafasını uzatarak seslendi: "Tahta uyuyan sen de kimsin?" Ethem "Ben sultanım asıl siz köşkümün damında ne anyorsunuz?" Damdakiler "Biz birkaç devemizi kaybettik onları arıyoruz" diye cevap verdiler. Sultan, "Siz deli misiniz? Kaybettiğiniz develerin damda ne işleri var?" Onlar cevap verdiler: "İyi, öyle ise sen neden Allah'ı tahtında arıyorsun? İnsan Allah'ı orada mı bulur?" Bu olaydan sonra kimse Sultanın izine rastlamadı. O çekti gitti, bir sürü canlar da onunla gitti (Mak,A,27; Mak.M.85;Kon.49-50).
Sayfa 29 - NÜVE KÜLTÜR MERKEZİ - 2. Baskı - Arallk 2007Kitabı okudu
##Şems-i Tebrîzî Anlama Etkinliği## 2019
Makâlât'taki ifadelerine bakılarak, Şems'in melâmet tavrı baskın olan, ilâhî ve insanî muhabbeti her şeyin başı sayan, şeriatın ancak tarikat ve hakikatle anlaşılabileceğini söyleyen, dili zikreden, gönlü şükreden, vücudu sabreden âriflerin gerçek hikmete sahip bulunduğunu savunan, nübüvvet ve velâyet makamının yüceliğini lâyıkıyla ispat edemeyen nazar ehlinden uzak duran, semâ ehli, celâl yönü ön planda bir cemâle sahip, Muhammedî meşrepli bir sûfi olduğu söylenebilir. Hazırlayan: Dr. Semih Ceyhan İSAM Türkiye Diyanet Vakfl İslam Araşnrmaları Merkezi
Sayfa 22 - nefesKitabı okudu
##Şems-i Tebrîzî Anlama Etkinliği## 2019
10- Kervansarayın bir köşesinde idim. Birisi bana sordu, "Tekkeye gelmeyecek misin?” Dedim ki, "Ben kendimi tekkeye lâyık görmüyorum ve bu konuda fazla bilgim de yok. Tekke yemek içmek derdinden uzak ve vakitlerini hoş geçirmek isteyenler içindir. Onun için bana göre bir yer değil”. Sordular, "Peki, medreseye gelmez misin?” "Ben tartışmayı sevmem ve eğer kelimelerin derinliğini bilsem o zaman tartışmaya ne gerek var? Eğer kendi fikirlerimi tartışmaya açsam, bana gülerler ve kâfir derler. Benim gibi bir garibe ancak bu kervansaray yakışır” dedim. (Mak.A. 102;Kon. 101)
Sayfa 61 - NÜVE KÜLTÜR MERKEZİ - 2. Baskı - Arallk 2007Kitabı okudu
Reklam
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.