Erkan Türkmen Hindistan'ın Peşaver şehrinde (şimdi Pakistan bölgesinde) 1943 yılında doğdu. Ecdadı Türkmenistan'ın Merv şehrinden Hindistan'a göç eden soylu Türk ailesine mensuptu. Dedesi Mirza Feridun Beg Türkmen ünlü şair ve yazar olup Celahndar şehrinin valisi olarak görev yaptı. Erkan Türkmen Pakistan'da Müslim Anglo Oriental College'yi bitirdikten sonra 1962'de serbest göçmen olarak Türkiye'ye geldi ve 1971'de Ankara Üniversitesi Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nin İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Doğu Dilleri ve Edebiyattan Bölümü'nden Yüksek Lisans ve Doktora diplomasim aldı.
1987'de doçent ve 1993'te Selçuk Üniversitesi'ne bağlı olarak profesörlüğe yükseltildi. 1981-1998 yıllan arasında aynı üniversitenin Fen Edebiyat Fakültesi'ne bağlı Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde gö-rev yaptı ve Doğu Dilleri ve Edebiyatı Bölümünü kurdu, aynı bölümün başkanı olarak görevine devam etti,
Erkan Türkmen, Hindistan, Pakistan, İran, Orta Asya (Kazakis-tan ve Türkmenistan), Kuzey Afrika (Libya)'da araştırmalar ve görev¬ler yaptı. Farsça, Türkçe, İngilizce ve Urduca olarak yayınları vardır.
Mevlâna ile ilgili İngilizce olarak yazdığı "The Essence of Rumi’s Masnevi" (Mevlâna’nın Mesnevisinin Özü) adlı eseri yurt dışın¬da ilgi görmüş ve 10'un üzerinde baskısı yapılmıştır.
Avrupa ve Uzak Doğu (Singapur ve Malezya)'da Mevlâna ile ilgili konferanslar veren Erkan Türkmen, 18 Mart Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Eğitim Fakültesi Dekanı olarak görev yaptı. Emekli olduktan sonra Çağ Üniversitesi'nde Fen Edebiyatı Fakültesi Dekanı ve daha sonra Kazakistan Ahmet Yesevi Üniversitesi'nde Doğu ve Batı Dilleri Baş Uzmanı olarak çalıştı. Halen Kuzey Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi'nin Fen Edebiyatı Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı ile İngiliz Dili Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
“Bir şey yap güzel olsun.
Çok mu zor ?
O vakit güzel birşey söyle.
Dilin mi dönmüyor ?
Öyleyse güzel birşey gör veya güzel birşey yaz.
Beceremez misin ?
O zaman güzel birşeye başla.
Ama hep güzel şeyler olsun.
Çünkü; Her insan ölecek yaşta.”
—Şems-i Tebrîzî—
Siz de bizimle güzel bir şeye başlayın...
Biz
Hani hak etmeyenler yüzünden hep ona haksızlık ettiğin,
Hani yanlış anlaşıldın diye uykusuz bıraktığın gecelerin,
Ve hani beş para etmez insanlara kendi payından verdiğin değerin.
Ve daha suistimal edilen daha nice iyi niyetlerin,
Yani kısacası bugüne kadar herşeyin faturasını hep kendine kestiğin,bir SEN var SEN den içerû.
Masummm bir SEN .
İnsan kendine bencil ve kendine kördür,
İnsan kendine korkak ve kendine nankördür.
İnsan kendine eksik ve kendine yarımdır,
Kendine yarım olan bir insan bir başkasını nasıl tamamlasın ?.