##Şems-i Tebrîzî Anlama Etkinliği##
“Bir şey yap güzel olsun. Çok mu zor ? O vakit güzel birşey söyle. Dilin mi dönmüyor ? Öyleyse güzel birşey gör veya güzel birşey yaz. Beceremez misin ? O zaman güzel birşeye başla. Ama hep güzel şeyler olsun. Çünkü; Her insan ölecek yaşta.” —Şems-i Tebrîzî— Siz de bizimle güzel bir şeye başlayın... Biz
Meczup
Meczup
ve
##Şems-i Tebrîzî Anlama Etkinliği## 2019
Şems henüz çocuk iken bazı olağanüstü hallere sahipti; öyle ki babası bile onu anlayamazdı. Şems bu durumu Makalat'ında şöyle anlatı: "Bu duacı küçüklükten beri acayip olaylarla karşılaşıyordu. Kimse bu halimi bilemezdi. Babam bile bu durumumu bilmezdi. Bana bir gün 'Sen yoksa deli misin? Hangi yoldasın bilmem? Nefsi terbiye edecek riyazetin falan yok' dedi ve sitemlerde bulunurdu. Bende kendisine şunu söyledim 'Senin ile olan ilişkim bir ördek yumurtasının tavuk altına koyup kuluçkaya yatmaya benzer. Kuluçka devresi bitince civciv çıkar ve büyüyünce ırmağın kenarına gider gitmez suya atlar fakat annesi tavuk olduğu için bunu yapamaz, ırmağın kenarında kala kalır. Şimdi babacığım ben deniz ile haşır neşir oldum. Bu su benim vatanım ve halimdir. Eğer sen de benim gibi isen o zaman gel gir bu suya, yoksa git tavukların yanına'. Babam dedi ki 'Eğer senin dostlarına davranışın bu ise düşmanlarına neler yapmazsın!' (Mak.M.77l Kon.42).
Sayfa 18 - NKM YAY|NLARI 2.BASKIKitabı okudu
Reklam
##Şems-i Tebrîzî Anlama Etkinliği## 2019
Çok gezdiğı için ona Şems-i Pervane (Uçan Şems) denilmiştir. Sipehsalar onu şu vasıflarla nitelemiştir: ' 'Sultanul Evliya' (Evliyaların Sultanı); 'Sultan ul Vasilin' (erenlerin sultanı); 'Tac ul Mahbubayn' (Sevgililerin tacr; 'Kutb al-Arifin' (ariflerin kutbu); Fahr ul muvahhidin (Vahdetçilerin övüncü); Ayetul tafdillul ahırin al alevvelin (sonra gelenlerin önceki gelenlerden üstün oluşunun kanıtı); Hüccet ul Allah alal muminin (müminler için Allah delili sayılan) Varis ul enbiya va al mursilin (peygamberler ve enbiyaların varisi); Dınin, halkın ve bizim efendimiz,Hak'ın güneşi (Şems). Mevlana ise onu Hüsrev-i Azam Yüce Sultan); Hudavend-i Hudavendan-ı Esrar (Gizler sahibi efendilerin efendisi); Sultan-ı Sultanan-ı Can (Canın Sultanlann Sultanı); Nur-i Mutlak (Mutlaİ Nur); Canı Cananı Can (Canın Canlarının Canı); Şemi' Nuh Felek (Dokuz Göğün Işığı); Bahr-i Rahmet (Rahmet Denizi); Mağfer-i Afak (Göklerin Kıvancı) gibi hitaplarla anar.
Sayfa 19 - NÜVE KÜLTÜR MERKEZİ - 2. Baskı - Arallk 2007Kitabı okudu
##Şems-i Tebrîzî Anlama Etkinliği## 2019
Cami (bkz.s.465) yanlışlıkla bizim Şems'i, Hindistan'da yaşayan ve Bahaeddin Zekeriya ( l l70- 1267)'nn müridi olan ünlü Şems-i Tebriziyi Sebzvari ile karıştırmıştır. Bahaeddin Bağdat'a giderek Şehabeddin Sühreverdi'nin müridi oldu ve daha sonra Pakistan'ın ünlü şehri Multan'a gelip yerleşti . Fahreddin-i Iraki ve Hintli Şems onun müritleri idiler (bkz.Kadı Seccad Hüseyin s.5) . Fahreddin-i Iraki Konya'ya gelerek Şeyh Sadreddin Konevi'ye gönül bağladı ve Mevlana'nın Mesnevi'sini Hindistan'a iIk tanıtan o oldu. Bahaeddin Zekeriya, İsmailiye firkasının önderidir. Bu sebeple bizim Şems'imizin ne İsmailiye ne de Fahreddin-i Iraki ile pek ilgisi yoktur. Zaten Şems'in Maİalat'ında görüştüğü şeyhlerin adı geçerken Bahaeddin Zekeriya veya onun müritlerinden hiç bahis yoktur. Bu sebeple bir çok bilim adamı yanılgıya düşmüştür (Mesela Fuad Köprülü, ilk Mutasavvıflar, s.187)
Sayfa 20 - NÜVE KÜLTÜR MERKEZİ - 2. Baskı - Arallk 2007Kitabı okudu
##Şems-i Tebrîzî Anlama Etkinliği## 2019
-Efendim, neden elinizin içinide öpmemi istediniz? Dedim ki; -Bu, bâtıni bir sırdır. Kemal'e erince,bunu sana daha sonra açıklayacağım evladım.
Ahir Zaman
##Şems-i Tebrîzî Anlama Etkinliği## 2019
İbrahim Ethem'in Belh hükümdarlığını terk etme hikiyesi: İbrahim Ethem Belh tahtını terk etrneden önce mal ve mülke kaşı olan tutkusunu iyice azaltmış ve bedenini tamamıyla Allah'a teslim etmişti. Buna ıağmen bir gün kendi kendine dedi: 'Acaba neden tam kurtulamıyorum ve mana alemin esrarı bana açılmıyor? Başka ne yapmalıyım?' Bu arada tahtında uyuya kalmıştı ama yarım uyku halinde idi. Muhafızları davul ve ney çalıp gülrültü koparıyorlardı. Ethem düşündü: 'Bunlar hangi düşmandan beni korumaya çalışıyorlar? Benim düşmanım (nefsim) zaten benim yanımda yatmaktadır. Siz beni nasıl koruyabilirsiniz? Ancak Altah'ın rahmeti beni koruyabilir. Bu düşüncelerle meşgul iken yastıkla başını bir kaldınp bir indiriyordu. Sevenler nasıl uyuyabilir ki? Tam bu srada köşkiln damında ayak sesleri duyulmaya başladı. Bu sesler Sultanın hem korkusunu hem de hayretini artırdı ve düşündü: 'Muhafızlarıma ne oldu? Neden bu insanlara engel olmuyorlar'. Muhafizlara bağırmak istedi, sesi çıkmadı, Bu arada birisi damından aşağıya kafasını uzatarak seslendi: "Tahta uyuyan sen de kimsin?" Ethem "Ben sultanım asıl siz köşkümün damında ne anyorsunuz?" Damdakiler "Biz birkaç devemizi kaybettik onları arıyoruz" diye cevap verdiler. Sultan, "Siz deli misiniz? Kaybettiğiniz develerin damda ne işleri var?" Onlar cevap verdiler: "İyi, öyle ise sen neden Allah'ı tahtında arıyorsun? İnsan Allah'ı orada mı bulur?" Bu olaydan sonra kimse Sultanın izine rastlamadı. O çekti gitti, bir sürü canlar da onunla gitti (Mak,A,27; Mak.M.85;Kon.49-50).
Sayfa 29 - NÜVE KÜLTÜR MERKEZİ - 2. Baskı - Arallk 2007Kitabı okudu
Reklam
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.