“Taş yerinde ağırdır” diyor gülümseyerek. “Bizim bir ağırlığımız kalmadı bu dünyada.”
Ne yazık ki, sokakta kadınlara laf atan ama kendi kız kardeşlerine yan gözle bakılınca kanına dokunan bir erkeklik modeli var. Ve gene ne yazık ki, biz kadınlar yetiştiriyoruz onları. Doğdukları andan itibaren “Koçum, sultanım, aslanım...” diye diye. Onları ayrıcalıklı olduklarına gene biz anneler inandırıyoruz. Sonra o zanla onlar gidip başka kadınların kalplerini kırdıklarında kendimize hiç pay çıkarmıyoruz. Ben bu yazıyı oğlan annelerine yazıyorum, özellikle onlara. Ne olur biraz daha dikkat. Evlatlarımıza şunu öğretemiyorsak bir yerde hata yapıyoruz. “Gördüğün ve tanıştığın her kadına eşit davran, insanca, ezmeden, tıpkı kendi kız kardeşine davranılmasını istediğin gibi ya da kendi annene.” Yok şayet, kız çocuklarımızı erkek çocuklarımızdan farklı yetiştiriyorsak, onlara bir nebze bile olsa üstün ve ayrıcalıklı davranıyorsak, bir toplumsal adaletsizlik ve eşitsizliğin devamına katkıda bulunuyoruz demektir. Ama bilerek ama bilmeyerek.
Reklam
Tereddüt eder insan bazı bazı.Şüpheye düşer sevdiğinden de sevildiğinden de.Gölge olmadan güneş, şüphe olmadan aşk olur mu? Bir insanı haftada yedi gün yirmidört saat aynı şekilde, hiçbir iniş çıkış yaşamadan sevmek mümkün mü? Hele seneler boyu.Mümkün değilse şayet neden bu kadar zorlanıyoruz sevdiğimiz insanları sevmediğimiz anlar olduğunu kabul etmekte. Keşke söyleyebilsek birbirimize dürüstçe " seni seviyorum ama şuan değil.Seni görmek istiyorum ama şimdi değil." Keşke kırılmasak bunları duyduğumuzda, rahat olsak, anlasak. Nasıl da tahammülsüz davranıyoruz, aşk söz konusu oldu mu şüphenin kırıntısına dahi.
Yoldan gelen geçenleri seyrediyorum. Yeni bir seneyi karşılıyor olmanın heyecanı okunuyor insanların yüzlerinde. Sanki tertemiz bir sayfa açacağız. Bütün insanlık. Öyle zannediyor ya da zannetmek istiyoruz. Güzel geliyor bu his. Bir yenilik, bir tazelik arayışı her yerde.
İnsanlar farklıdır
Kimseden bir başkasına benzemesini beklemeye hakkımız yok, mademki bunca farkı insan, bunca yazarlık hali ve yöntemi var
Sayfa 118 - Elif şafakKitabı okudu
İnsana en çok yakışan, vicdandır. Siyasi görüşümüz ne olursa olsun, hangi etnik kökenden, sosyal tabakadan, ailevi geçmişten, dini yahut kültürel eğilimden, kılık kıyafetten, köy, kasaba ya da şehirden gelmiş olursak olalım, hangi sofradan kalkıp nasıl bir çatı altında uyursak uyuyalım, kulübe ya da malikane hiç fark etmez, vicdandır bize en çok lazım olan, en vazgeçilmez, en elzem...
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.