Başımın Belası
Herkese selam arkadaşlar Nisan ayının ilk kitabının yorumu ile geldim size. Malum sınav haftası yüzünden elime alıp bir türlü okuyamadığım için ancak hafta sonu okuyabildim. Vee biraz önce bitirdim. Arayı uzun tutmadan da size yorumu ile geldim. Başımın Belası Koza...
Canım @aaysnrnc 'in göz bebeği olur kendileri. Konusundan bahsedeyim size;
Zeynep, özel bir üniversite de Hukuk Fakültesini kazanır ve ailesinden ayrılıp İstanbul'a kuzeni Ela'nın yanına okumaya gelir. Bazı talihsizlikler Zeynep'in peşini asla bırakmaz Ve bu talihsizliklerin sonunda Rüzgar ile tanışır. Güzel bir dostluk, eğlenceli bir okul hayatı... Benim Zeynepten sonra kitapta ki favorim kesinlikle Rüya. Kız resmen her şeyi içinde yaşadı ve biz onun hikayesini sonlara doğru öğrendik. Yer yer farklı karakterlerin ağzından okuduk yaşananları ve bence bu kitaba değişik bir hava kattı. Rüzgâr 'ın o saf sevgisi, Zeynep'in zorluklara karşı güçlü duruşu ve dostları... Her şeyi ile güzel bir kitaptı. Hele ki o sondan sonra umarım ikinci kitap için fazla beklemeyiz Sizin için bir kaç güzel alıntı bırakıp gidiyorum ben. Bu arada akşam yayın var onu da unutmayalım olur mu? Hoşça kalın kendinize iyi bakın
"Ama kimse unutmaz. Bazı acılar ölsen de unutulmaz..."
"Ağlama demeyeceğim. Ağla; ama bırak ağlarken yanında olayım. Acını alamasam da başını yaslayacağın bir omuz olayım..."
"Hasretsen eğer imkânsızına, işte o tek mevsimin kış olur... O kıştan beklediğin tek şey de karların arasından belki günün birinde filizlenecek biçare bir kardelen olur."
Başımın Belası 
Ayşenur İnce
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021122.4k okunma
Senden Önce Ben
Merhaba Sevgili Okur, (Dikkat Spoiler içerir)
Her hissin yeri ayrıdır insan kalbinde. Lakin kalp deyince ilk aşk gelir akla. Bende okurken kalbimi acıtan ve gerek kurgusu gerek üslubuyla ilgimi çekmeyi başarmış bir kitaptan bahsedeceğim size yani 
Senden Önce Ben ...
Öncelikle şunu söylemeliyim ki bu kitabı lise yıllarında okudum. Kütüphaneye gitmiştim ve bu kitabı elime aldığım an bir bağ kuruldu aramızda. Ben onu değil de o beni seçti sanki. Kalın kapaklı mis gibi ciltli ve nem kokan bir kitaptı. Kütüphane raflarında...
Eve geldiğim gibi okumaya başladım ve teması sahiden de çok güzeldi. Kitabın başrolü olan kadın hayatında bir türlü dikiş tutturamamış, oldukça heyecanlı ve çocuk kalbine sahip biriydi.
Hatırlıyorum, bu kitabı unutmam mümkün değil. Okuyalı tam tamına 5 yıl oldu.
Lakin yazdıkça her satır daha da canlanıyor aklımda. Öyle taze ki her şey daha dün bitirmişim gibi hissediyorum.
Ah sevgili okur ne olur kusuruma bakma, kitapları anlatırken kendimden geçiyor ve yazmanın büyüsüne kapılıyorum. Gelelim asıl konumuza, konumuz elbette aşk. Kitabın başından sonuna kadar aşk öyle hırçın bir kalıba bürünmüş ki.
Ele avuca sığmayan kocaman bir aşk.
Aslında söyleyecek çok şey var ama çok fazla anlatıp heyecanınızı kaçırmak istemiyorum. Eğer aşk ve dram seviyorsanız 
Jojo Moyes bu duyguları en güzel
şekilde yansıtmış kitabında. Aşkı ve kavuşamamayı, kavuştuk sonunda başardık dediğiniz anda kaybetmeyi öyle güzel anlatmış ki.
Okumanız tavsiyemdir:)
