"Ben verebilir miyim kalbimi yine?" diye sordum. "Çok kırgınım," dedim. "Çok üzgünüm, çok parçalandım." "Hepimiz, Helin," dedi üzerine basarak. "Hepimiz birbirimize affedilmez hatalar yaptık, bazen yapmaya devam ediyoruz. Çünkü biz hatalarla büyüdük, tek öğrendiğimiz hata yapmaktı, onları onarmak değildi. Neden hiçbirimiz çabalamak ne demek bilmiyoruz?" Beni işaret etti. "Sen çabalamayı seçtiğinde ne yaptın?" "Kaçtım," dedim ağzımın içinde geveleyerek. "Bak," dedi. "Bizim gibi çocukluğundan hasarları olanlar, büyüdükçe başka kalplere hasar verirler. Biz birbirimize o hasarları tamir etmeyi öğretebiliriz."
Devlet’i Kim, Nerede, Ne Zaman, Nasıl Yazdı? -2
Bir hayli kalmıştı yandaki odada; güneş de batmak üzereydi. Gelir gelmez oturdu, fazla bir şey konuşulmadı artık. On birlerin adamı içeri girdi. Sokrates’in önüne gelerek: “Sokrates,” dedi, “sen başkaları gibi değilsin; onlara hâkimlerin adına zehri içmelerini söylediğim zaman kızıyorlar bana, küfrediyorlar. Sen buraya gelmiş insanların en
Reklam
Kelebeğin ömrü
Gülseren Hanım, Dr. Nüvit Hanım bir hasta gönderdi, "mümkünse hemen alıverin," diye rica etti. Şimdi onu gönderiyorum. Tamam Tuna, bekliyorum. Kapı vuruluyor ve içeri üç hanım giriyor. İkisinin ağlamaktan gözleri kızarmış. Biri ise şaşkın şaşkın etrafına bakınıyor. En yaşlı olan, elime bir kâğıt uzatıyor. Nüvit Hanım'ın bana
Sosyalizm hakkında ne düşünüyorsunuz? Aptalca bir rüya olduğunu düşünüyorum. Mümkün değil. Kapitalizmin var olması şart aslında. Kapitalizmden vazgeçersek çöküyor sistem. Daha doğrusu rekabetten vazgeçersek çöküyor. Çünkü ilerleme olmuyor. Hiç kimse ben daha iyisini yaparım demiyor. Ama bunun yanında işçini ve çiftçini ezersen sistem yine
Evi bile olmayan bir adam elbette özgürdür. Sadece bırakıp gidebileceği için değil, kimseye müdanesi olmayacağı için. Müdane kelimesini hiç uzun uzadıya düşündünüz mü? Müdanesi olmak... Bir evde kiracıysanız ev sahi­binize olmadık yerde bile kibar davranırsınız. Bir araba sahibiyseniz, arabanız yarı yolda kaldığında gelip sizi kurtaracak servise müdaneniz vardır. Bir tekneniz varsa onu bağladığınız marinadaki görevliye yeri gelir fazla­dan bir bahşiş verirsiniz. Hepimiz sürekli işlerimiz yürüsün, daha rahat ola­lım diye birilerine istediğimizden daha şık davranıyo­ruz, yeri geliyor yaptıklarını görmezden geliyoruz, hak etmeseler bile alttan alıyoruz. Aslında işte o an özgürlüğümüzü kaybediyoruz. Böyle bakıldığında, yani çok te­mel bir özgürlükten bahsedildiğinde bana bir tane bile özgür insan gösteremezsiniz. Matruşka olmuş bu hayat, herkes birbirinin içinde ve herkes birbirine mecbur.
Sayfa 55
Kastamonu kışları çok soğuk olurmuş, tıpkı Kafka'nın romanlarında anlattığı Prag gibi buz kesermiş. Ama sen Milena gibi olma, kendini o kocaman mutsuz hayatın içinde kaybetme. Sen orada çok üşürsün, yanımda olursan üşümene asla izin vermem söz veriyorum. Biz hepimiz sana çok aşıktık Müzeyyen. Bana verdiğin bütün kitaplarda hep o hikayelerin kahramanları sen ve bendik. Ama en çok ben aşıktım hem de seni ilk gördüğüm andan beri aşığım sana.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.