239 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
KADINLARIN İDOLÜ;
Üzgünüm!...Çok üzgünüm senin gibi bir karakteri kaybettiğim için. Anlıyorum tüm mahalleyi kendine bağlamak özel bir yetenektir de ya ben okuru kendine nasıl bağlayabildin büyük başarı.Yazar yanımda olsaydın ellerine sarılır,övgülerim teşekkürlerim hiç bitmezdi sana... Emerec... Sen biricik,kendine has özel bir karaktersin.Seni neden bu kadar çok sevdim ve senden ayrıldığıma neden çok üzüldüm biliyor musun? Çünkü sen, kadınların gururu onlara rol model olacak bir karaktersin de ondan... Tamam bazı çekilmezliklerin var,öfkelerin sebepsiz yere yükselmelerin karşında ki insanları dinlemeden yargılamaların asla hoşgörünün olmaması olumsuzlukların.Nerden bilelim ki biz senin bu özelliklerinin oluşmasına sebep nelerdir kimbilir... Bu konuyla ilgili benim düşüncem,anne baba sevgisi görmeyen ve çocukluğun boyunca savaşın çok uzun ve en sancılı anlarını yaşamış olman,peşine gelen barıştan bile haz almanın keyfini görememek sanırım bu özellikler senin ruhunda beslendi ve sonuçta böyle bir kadın ortaya çıktı... Sen bir de şunu çok güzel kanıtladın bana teşekkür ederim.Okumak ve diploma ile sınırlı değil hiçbirşey insanın kendini yetiştirmesi çok daha kıymetli. Çünkü sen okula hiç gitmemiş bir karaktersin.Ona rağmen çok güçlü bir kadınsın. Güçlü olmanı,kimseye boyun eğmeyen minnet etmeyen canım kadın ben seni çok sevdim kendim gibi gördüm seni çünkü. İyi ki tanıdım seni...
Kapı
KapıMagda Szabo · Yapı Kredi Yayınları · 20211,279 okunma
– Niçin menediyorsunuz? Siz kimsiniz? Aynı ses daha sert bir haykırışla cevap verdi: – Biz İnönü Şehitleriyiz!… Sen kimsin? – Ben de sizin kumandanınız İsmet İnönü'yüm! Karşıki diziden bir kişi bir adım ilerliyerek yıldırım sesiyle bağırdı: – Ben, İnönü'nün meçhul şehit neferiyim! Seni tanımıyorum! Kumandanım olsaydın yetimlerimi düşünür onları kendi haline bırakamazdın! Kanımızı şarap gibi içerek rahat saraylarda yaşayan sen mi bize kumanda etmiştin? Gelme!… Gelemezsin!
Sayfa 129 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Dante dudaklarını Tella'nınkilere dayamış halde, bu kez sözlerini Tella'nın duyabileceği kadar yüksek sesle söylemişti. "Kötü karakter olsaydın bile, senden yine de hoşlanırdım bence." Tella, dudaklarını Dante'ninkilere dayamış halde gülümsedi. "Belki ben de sen bir kahraman olsaydın bile, senden hoşlanırdım." "Ama kahraman olan ben değilim," diye hatırlattı Dante. "O zaman belki de ben seni kurtarmaya gelmişimdir."
Sayfa 375Kitabı okudu
Sevgili Bilge, bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı.
Sayfa 385Kitabı okudu
LAELIUS: Dediğin gibi Cato, ancak ya biri çıkar da, malın mülkün ve saygınlığından ötürü yaşlılığın sana daha katlanılabilir göründüğünü ve çoğu kişi için bunun imkânsız olduğunu söylerse? CATO: Bunda doğruluk payı var Laelius, ancak her şey buna bağlı değil. Themistocles bir tartışmada, “Parlak şöhretini kendine değil, vatanına borçlusun,” diyen Seriphuslu birine şöyle cevap vermişti: “Hercules aşkına, ben Seriphuslu olsaydım elbette tanınmayacaktım ama sen Atinalı olsaydın da tanınmayacaktın.” Aynısı yaşlılık için de söylenebilir. Yaşlılık çok fakir olana, bilge de olsa kolay gelmez; buna karşın akılsız olana, onca zenginlikte bile ağır gelir. Ey Scipio ve Laelius, yaşlılığa karşı en uygun silahlar ilimler ve erdemlerin eyleme dökülmesidir. Yaşamın her çağında geliştirdiğin bu iki unsur, uzun ve zahmetli bir yaşam sürdürgünde muazzam ürünler verir.
Sayfa 6
Bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. Sana, durup dururken yazmak zorunda kalmasaydım. Bütün meselelerden kaçtığım gibi uzaklaşmasaydım senden de. İnsanları, eski kanma yapmış olduğum gibi, büyük bir boşluk içinde bırakmasaydım. Kendimden de kaçıyorum gibi beylik bir ifadenin içine düşmeseydim. Bu mektubu çok karışık hisler içinde yazıyorum gibi basmakalıp sözlere başvurmak zorunda kalmasaydım. Ne olurdu, bazı sözleri hiç söylememiş olsaydım; ya da bazı sözleri hiç söylememek için kesin kararlar almamış olsaydım. Sana diyebilseydim ki, durum çok ciddi Bilge, aklını başına topla. Ben iyi değilim Bilge, seni son gördüğüm günden beri gözüme uyku girmiyor diyebilseydim. Gerçekten de o günden beri gözüme uyku girmeseydi. Hiç olmazsa, arkamda kalan bütün köprüleri yıktım ve şimdi geri dönmek istiyorum, ya da dönüyorum cinsinden bir yenilgiye sığınabilseydim. Kendime, söyleyecek söz bırakmadım. Kuvvetimi büyütmüşüm gözümde. Aslına bakılırsa, bu sözleri kullanmayı ya da böyle bir mektup yazmayı bile, ne sen ne aşk ne de hiçbir şey olmadığı günlerde kendime yasaklamıştım. Sen, aşk ve her şeyin olduğu günlerde böyle karar alınamazdı.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.