Gelişlerin ve gidişlerine dair
Mührünü vurur acıya dair kelimeler Harfleri saplanır kalır içimde, sen gidince Şarkılar boynumda kanlı bir urgan Nağmeler eriyip akar kurşun gibi içime, sen gidince Bakma sesini alçattığına yüreğimin Sen gidince damarlar çekilir, kan kurur, bahar çekilir Şiirlerim kıpkızıl bir renge boyanır, sen gidince Geldiğinde hayatı özümserim kılcallarından yeryüzünün Gidince, müstehzi bulurum karşımda bulutları
Hayır, Tamara yalnız değil... Tamara, yalnızları kendisiyle müjdeleyen Mevlâsı ile beraberdi...
Sayfa 221Kitabı okudu
Reklam
Cüz-i irademizin kudretinin üstünde cereyan eden hadiseleri kabullenmemiz yaşamı kolaylaştırır.
Bir sabah dünya boşken kalkıp sordum kendime: neyin var taşınacak? şu kırık dal sesinden, şu tökezleyen ırmak gürültüsünden başka neyin var sen gidince aklı sende kalacak!
en çok beni sevişini özlüyorum. bilmiyordum oysa, beni sevmenin aslında benim nasıl biri olduğumla alakalı olduğunu, sana verdiklerimin yansımasıydı. bana geri dönüşüydü. bunu nasıl göremedim. nasıl, böyle oturup beni kimse o biçim sevemez diye aldandım. sana sevmeyi öğreten ben olduğum halde. ben öğrettim sana doldurmayı, doldurmaya ihtiyaç duyduğum boşlukları. nasıl da acımasızlık ettim kendime. sebebini sana atfettim sıcaklığımın, sırf sen de hissettin diye. gücümü, aklımı, güzelliğimi veren sensin sandım, sırf sen de takdir ettin diye. sanki seni tanımadan önce böyle değilmişim gibi. sanki sen gidince de böyle kalmamışım gibi.
Gelince sen geliyordun, ama gidince dünya kopuyordu yüreğimden.
Sayfa 92
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.