Allah'ım sen konuyu biliyorsun.Amin.
Cennet dedikleri yer
Gözlerin kadar güzel mi?
Ya da benim cennetim
Gözlerinin içinde bir yer mi?
Allahım sen konuyu biliyorsun, amin
Tanrı beni korusun, böyle insanlarla karşılaşmaktan.
Signor Piozzi'den alıntı, Cecilia Thrale
Sayfa 219 - Orada Bulunmadan Neye Benzediğini Hayal Bile EdemezsinKitabı okudu
sen biliyorsun Allah'ım
Merhaba Allah'ım.
Benim, kulun.
Tanıyorsun beni,
anneme ve babama adımı sen koydurdun.
Babam demişken,
uzun zamandır senin yanında.
Benden ona çok selam söyle.
Beni soracak olursa,
Sayfa 59Kitabı okudu
"Eee..."dedim .Yüzümü ona çevirip,"Bu gecenin küçük oyunumuzla ilgisi nedir?diye sordum.Bana baktı.Çarpık bir gülümsemeyle,"Çınar..."diye ekledim.Ben soruma onunla ilgili sırlara yönelik mayınlar döşemde,o konuyu tamamen bana çevirdi.Seni hislerin konusunda eğitmek için iyi bir çalışma alanı diye düşündüm.
"Pekala başla bakalım."
"İlk olarak buranın neresi olduğunu belleğine yerleştirmemiz lazım,"
"İğrenç bir salon."
"Hayır."
"Benim deyimimle berbat bir sirk,"dedim."Yanlış"
"Ne ozaman?" "Burası derken salondan bahsetmiyorum.Biraz daha büyük düşün.Dünyadan bahsediyorum Yosun,"dedi."Burası...Yani dünyayı algılama biçimin hislerindeki en büyük çıkmazı."
"Dünya neresi doktor?" "Her şey ama sen içinden işine gelen bir tanesini seçmek zorundasın.Şu anki şartlarda,senin seçtiğn şey bir film seti." "Anlamadım kameralar nerede?" gözlerimi işaret ederek "Burada"dedi."Kameraların bunlar.Bu gece şöyle düşünmeni istiyorum.Eğer bir oyuncu olsaydın rol gereği senin canını acıtan başka bir oyuncu daha olsaydı bu seni üzer miydi?"
"Her şey senaryonun bir parçası olduğu için üzmezdi herhalde."
"İşte bu yüzden dünyayı algılama biçimin böyle olmalı.Sahnelerin tadını çıkarmalı o an için yaşadığın her şeyi gerçekten yaşıyormuş gibi eğlenmelisin.Ama kendini fazla kaptırmamalısın.Çünkü biliyorsun ki,birgün o sahne bitecel.
Birkaç gün sonra, Kuzey Londra'nın banliyölerinden küçük bir köyün sokaklarında deliler gibi koşturuyordum, panik halindeydim. Mollie öfkeliydi -ve kayıptı.
Hastaneden birkaç sokak ötede, küçük bir bistrodaki öğle yemeğimiz iyi başlamıştı. Biraz dikkati dağınık olsa da, kısa yürüyüşümüzün ardından pembe yanaklı ve sağlıklı görünüyordu Mollie
Sayfa 224 - Doğan KitapKitabı okudu
Bir adam kralın kapısını çalmış ve ona demiş ki, Bana bir tekne ver. Kralın evinin daha bir sürü kapısı varmış, ama adamın çaldığı kapı dilekler kapısıymış. Kral vaktinin tümünü armağanlar kapısının önünde oturarak geçirdiğinden (başkalarına verdiği değil, kendisine sunulan armağanlar tabii) dilekler kapısı çalındığında duymazlıktan gelirmiş ve
Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
