Sen mi ben mi :D
Uğul uğul konuşan yavşaklardan haz etmem.
Av û av.
Ey av û av ey av û av Ey su su! Ey su su! Ma tu bi eşq û muhbetê Aşka ve muhabbete mi tutuldun ki? Mewc û pêlan tavêy belav Kıyıya dalgalar savuruyorsun
Reklam
Kendini horoz sanmak;
Eski zamanlardan birinde, bilinmeyen bir ülkede, bir prens aniden aklını kaçırmış. Kral çaresizlik içindeymiş - prens tek oğlu, krallığın tek varisi. Bütün büyücüler çağırılmış; bütün keramet sahipleri, tıp adamları davet edilmiş; hiçbir çaba sonuç vermemiş. Genç prense kimse yardım edememiş, aklı yerine gelmemiş. Delirdiği gün giysilerini
Çocukların eğitimi kilden eşya yapmaya benzer. Aile çocuğuna istediği şekli verebilir ama yaptığı şey bir kez fırınlandı mı artık değiştirilemez.
112 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Cesaret ve dostluk üzerine minnacık bir dev açıkcası cesaret kısmı benim ilgimi cezbedemedi çünkü ben korkağım bu yüzden cesurları severim ama cesur olmak yemiyor... yine de iyiydi... cesaret de bilgelik ister gibisinden bir fikri var . bence de öyle kitabın ikinci bölümü yani Lysis kısmını çok beğendim ... ve instagramda fenomenlerin, psikoloji mezunu sosyal medya terapistlerinin orda burda kurduğu sürekli duyduğum cümleler Platonunmuş meğer Platona göre kötü dost olamaz kötünün dostu da olmaz. yine Platona göre insan kendiyle benzer olanı da sevemez insan ancak kendinde eksik olanı sever diyor ... ki bunlar son günlerin moda cümleleri :) demek Platondan aşırıyorlarmış neyse Platon kitaplarında Sokratesin kullandığı Mayotik (doğurtma) yöntem bu kitapta bana dokuz doğurttu . bir ara ne diyon sen dayı bile dedi içimdeki cahıl :) yok saçını beyaza boyadığında gördüğün saç mı beyaz mı , yok başka bir dost sayesinde oluşan dostluklar laftan mı ibaret , yok ilk dost ...falan fistan .... yaktın beynimi hacım biraz sancılıydı açıkcası sonra bir iki ıkındım ve anladım bazı sayfaları çifter kez okumuşuz olsam da beğendim . Okuyun tavsiye ederim . ( tek sıkıntılı kısım Antik yunan geleneğinde Dost ve dostluk kelimeleri sözlük anlamının dışında yetişkin bir erkeğin genç bir delikanlıya duyduğu aşkı da betimliyormuş .... dipnota göre ve diyaloglar Hippothalesin Lysis e aşık olması üzerine başlıyor / bu kısmı görmüyorum ) kitaplar aşkına bu kısım hariç gerçekten güzel
Lakhes – Lysis
Lakhes – LysisPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022631 okunma
(Sıcak, ümitsiz.) Sakin ol, balık! Çıkarma, lütfen. Böyle hoşuma gidiyorsun, balık! Şu gülünç saç tıraşına rağmen! Bu saçları da Rusya'dan getirdin, öyle mi? Gözlüğün, ba- cağın, sonra bu kısa, güdük saçlar. Görüyorsun ya, nasılanladım. Seninle alay ediyorum sanma, balık! Hayır, ba- lık, ben yapmam bunu! Öyle harikulade bir mahzunlu- ğun var ki, zavallı mahzun hayalet: bol ceketin içinde, saçlarınla, kaskatı bacağınla! Bırak, balık, bırak. Ben gü- lünç bulmuyorum. Hayır, balık, senin öyle harikulade bir mahzunluğun var ki! Biçare gözlerinle yüzüme bak- tıkça hüngür hüngür ağlayasım geliyor. Sen hiç konuş- muyorsun. Bir şey söyle, balık, lütfen! Ne olursa olsun, bir şey söyle. Varsın anlamsız olsun, ama söyle! Konuş, balık, dünya öyle korkunç sessiz ki! Konuş da bitsin bu büyük yalnızlık. N'olur aç ağzını, balık adam! Bütün gece, böyle ayakta durma. Gel. Otur. Şuraya, yanıma. Öyle uzakta durma, balık! Çekinmeden yaklaşabilirsin, nasıl olsa beni ancak bulanık görüyorsun. Gelsene! İster- sen yum gözlerini. Gel ve konuş ki bir şey çıksın ortaya. Sessizliğin dehşetini duymuyor musun?
44-45
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.