"Benim biraz hava almam lazım." dedim etrafıma bakınarak "Alalım," dedi Uraz, "Gidip biraz yürüyelim." Ona "Hayır." der gibi başımı salladım "Ben yalnız gideceğim." dedim, "Şu an yanımda kimseyi istemiyorum. Anla beni, lütfen... Onu buraya hiç çağırmamalıydın." "Kumru, ben yalnızca..." ''Biliyorum, biliyorum, tamam! Ama yaşadıklarımı biliyorsun... Ölsem umurunda değil kadının. Ne sandın ki? Benden özür dileyeceğini mi? Pişman olduğunu mu?" Uraz birkaç saniyeliğine pişman olmuş ve üzgün gözlerle bana baktıktan sonra tereddütle konuşmaya başladı. "Sen de öyle sanmadın m?" dedi. Acı içinde gülümsedim ve başımı salladım. "Aynen öyle." dedim, "Ben de öyle sandım, Uraz... İşte işte o yüzden şimdi yalnız kalıp düşünmek istiyorum. Ve lütfen, bir dahakine beni biri ile bir araya getirmeden önce bunu bana sor, olur mu?"
Prometheus
Karart göklerini Zeus, Duman duman bulutlarla; Diken başlarını yolan çocuk gibi de Oyna meşelerin, dağların doruklarıyla. Ama benim dünyama dokunamazsın, Ne senin yapmadığın kulübeme Ne de ateşini kıskandığın ocağıma.
Reklam
Pazar
Fâsıkların kilosunu kaçtan yazar Burası canların satıldığı pazar Ne demiştik kime azar ona nazar Bu SÂDIKtan ÂŞIK olur mu Bir vakit NAMAZ dedi bak yandın Sen söyle DUAnda kimi niye andın Yola girdinde bitmedi ki ne sandın Bu ÂŞIKtan SÂDIK olur mu Kırk fırın ekmek yersin yok derman Kendini beğeniverince daralır zaman Şiddetli ama zebanilere sökmez o ÂN Bu kibirde ACZ olur mu EDEBinize mahcubiyetinizi ekleyin Mahşerde görüşecez biraz bekleyin Herkes farkına varacak herşeyin Bu ÂCİZden SÂLİH olur mu Bir mertebe ki karşılıksız sevilir ALLAH deyince akla ne gelir Velî velîyi tanır özünden bilir Bu KULdan DOST olur mu
Geri Dönüşü Olmayabilecek Bir Son
Düşünsenize birine karşı deli gibi bir bağlılık hissediyorsunuz. O kişiyi görünce sanki bir ütopyada yaşıyormuşsunuz gibi mutlu,özgür bir kelebek misali uçuşmaya başlıyorsunuz. O an çok farklı birisiniz tabi. Görenler sizi olduğunuz kişi olarak adlandırmıyor. Hareketlerinizle onları etkiliyorsunuz. Herkesin morali düşük iken siz bir anda zirvede neon ışıklar kadar parlaksınız. Sonra o gün geliyor.Burada tabi iki seçenek var: Ya söyleyip kurtulacaksın kafanı fare kemirse daha az acıtacak bu düşünceden, ya da acısını çekeceksin bu kesiğin ömrün boyu. İkinci seçenek için anlatılacak pek bir şey olduğunu düşünmemekteyim.Hadi ilk seçeneğe dönelim. O kişiye anlattın her şeyi. Burada da iki seçenek... şaka şaka, o kadar derine inmeyeceğiz yoksa fenerimizdeki gaz yetmeyecek. Kaldığımız yerden devam edelim. Uzun süren nüphem bir sessizlik. Sonra seni bir süzüyor ve bir şeyler söylemeye hazırlanıyor. Çok heyecanlısın. Aynı zamanda gergin.Kız sevgilisi olduğunu söylüyor veya tipi olmadığını.Çekip gidiyor.Sen napıyorsun? Üzülmekten başka bir cevap veremiyorsun, değil mi? Ne sandın ki? Aşk hikayeleri "Gurur ve Önyargı" romanı misali mutlu sonla mı bitecek? Eğer görüşün böyle ise senin sonun da aynı Martin Eden karakteri gibi olabilir. Kimi sevdiğine dikkat et.
İstememek.
Noldu Harbiden? Mutlu oldun mu mesela? Bende yoruldum, ne sandın ki? Hep senin için mi ağlayacağım? Senden başka kimseyi sevmiyorum, seni seviyorum, ama insan sevdiği şeyleri bile istemiyormuş bazen bana sen öğrettin, teşekkür ederim.
“Çünkü dünyadaki bütün insanlar gibi, sen de zaman sana Tanrı’ya nasıl yaklaşılacağını öğretir sandın. Ne var ki zaman öğretmez; zaman bize yalnızca yorgunluk ve yaşlanma hissi verir.”
Reklam
ATEŞ Mİ ÜSTÜN TOPRAK MI?
Muhammed Emin Toprak
Muhammed Emin Toprak
İnanan cinlerin komutanıydı Kâfir cinlere karşı çok savaştı Meleklere hoca diye atandı Azazil'di onun önceki adı Melekler onun yanına geldiler Birimiz lanetlenecek dediler Levhimahfuzda okuduk dediler
Bakıyorum da yüzünü asmışsın, strese gömülmüşsün. Hayırdır ne oldu sana? Ha, anladım... Kendini bedenden ibaret sandın, o da yerçekimine tabi, devamlı yıpranıyor, elbette üzülürsün. Bilsen ki sen ruhsun,
{İnsanlar, imtihandan geçirilmeden sadece iman ettik demeleriyle bırakılıverileceklerini mi sandılar? •Ankebût,2} "Eline bir kitap aldın, kapağını açtın ve okumaya başladın. Gözlerini açıp, ilk nefesini aldığında artık senin olan hayatın seçimlerinle şekillendi.Aklın erdi ve tercihini yaptın.Allah'a inandın. Ondan gelen her şeye, hayra
Kâmile

Kâmile

@GulveKul
·
20 December 2023 23:20
Ashabı Kiram,Rasûlullah Aleyhisselam'ın gidişine nasıl dayanmıştı ki...? Yeryüzününde bi güzel nazar bâki kalacak olsa bu O'nun(ﷺ) bakışı olurdu.. Bı güzel tebessüm kalacak olsa yine O'nun (ﷺ) gül yüzü olurdu.. Birinin gidişiyle bu dünya duracaksa O'nun (ﷺ)gidişi olmalıydı...fakat olmadı. Rasûlullah Aleyhisselam'ın gökteki yıldızları bu acıya dayandı... Bı sıkıntıları olduğunda yanına varıp diz çöktükleri...bütün darliklarina rağmen ellerine bir nimet geçince ikram etmek için yanına koştukları...mescide gittiklerinde kainatın en güzel namazını kılmak için arkasında saf durdukları.."kim bugün bir yetimin başını okşadı" diye rahmet telkinleriyle üzerlerine titreyen.. hayatlarında ki karanlığı nuruyla aydınlatan...bakmaya bile kıyamadikları "sonsuzluk ikliminin batmayan güneşi" artık yoktu yanlarında... Doğan hangi güneş içlerini isıtabilirdi ki... Ama unuttuğum bı şey var O'na en yakın olanlar O'nun ahlakıyla en çok ahlaklananlardı...bunun ilahi bı emir olduğunun bilincinde, emanet edileni tebliğ etmek için dünyanın dört yanına dağıldılar..yeri geldi Ümmü Eymen'e(r.anha) gidip ağladılar ama yılgınlık göstermediler. Ebu Ubeyde bin Cerrah(r.a.)'ın uhutta kırılan dişine bakıp ağladılar ama cihattan geri durmadılar. İçlerinde ki iman gücüyle"Ey insanlar, kim Muhammed (s.a.v.)'e tapıyorsa bilsin ki, Muhammed (s.a.v.) ölmüştür. Kim de Allâh'a ibâdet ediyorsa, bilsin ki, Allâhü Teâlâ diridir, ebedîdir”demişlerdi. Gönlümüz sevdiklerimizin hasretiyle dağlanıyorken,onları hatırlamak en büyük tesellilerden... Radıyallâhu anhüm ecmain...
"Niye ıslaksın sen?" "Yoooğ!" "Yoğğ ne lan?" "Beni mi takip ediyosun diye sorucan zannettim de abi. Cevabı hazırlamışhm önceden." "Cevabını bildiğim sorular sormam ben. Şimdi söyle bakalım, neden takip ediyodun beni?' "Mecnun ben abi. Mecnun Çınar. Taksici İskender'in oğlu diye kime sorsan söyler abi." "Bunu da hazırlamışhn di mi? Kimsin lan sen deyyus diye sorcam sandın tabii." "Deyyusu beklemiyodum doğrusu. O ne öyle ya, dede küfrü gibi." "Uzatma da cevap ver. Niye takip ediyodun beni?" "Yalla böyle durumlarda ne yapılır bilemediğim için o heyecanla athm kendimi denize." "Bak gitti başa döndü. İstediğin sorudan başlayabilirsin dediler de orada takılı mı kaldın sen aslanım?" "Heyecan yaphm da kusura bakma abi. İlk defa bi' hırsızla karşılaşıyorum." "Hırsız mı? Yuh! Ayıp ama ya. Aşk olsun. Ben öyle bi' insan mıyım?" "Diyil misin?" "Diyilim tabii. Performans sanatçısıyım ben."
Reklam
Ken'an Rifâî
Bilgin sana kıymet, talebin neyse osun sen! İnsanlığı sâde yiyip içmekte mi sandın? Hâlin ne ise müşteri sen oldun o hâle, Noksanı meğer adl-i İlâhîde mi sandın? Fikrim bu benim, virdim ise her lahzada âh! Sen âh-ı ateş-sûzumu beyhûde mi sandın?
"Ben bile kendimi yeni keşfederken, yeni ulaşmaya çalışırken özüme, sen kimsin de beni tanıdığını iddia ediyor, kendi boş fikirlerinin ürünü etiketleri bana yapıştırmaya çalışıyorsun? Tam olarak ne zamandan beri tanıyoruz birbirimizi? Bir kaç analizinle beni çözdüğünü mü sandın? Ben karmaşık labirentlerle; ütopik gezegenlerle ve binbir farklı hava durumundan oluşan otantik bir ruhum oysaki. Ağzından bana püskürtülmüş her söz, sensin. Çünkü sözünün de fikrinin de kaynağı sensin. Bense, ben'im. Beni inşa edecek olan da, büyütüp yükseltecek olan da, mahvedecek olan da ben'im. Sen ise sadece bir dış unsursun. Ve benim de her sözüm ve fikrim iç dünyamın bir unsuru. Onlar da sen değilsin."
Ah Sema
Ne sandın Sema 3 yıldır sınıf öğretmenlersin diye seni satmayacaklarını mı ? Arkandan iş çevirmeyeceklerni mi ? Sen sevdin diye onlar da seni koşulsuz seveceğni mi? Ne sandın ? Büyükleri ne ki küçüklerden ne olsun ? Dünya hassas kalpler içn cehennemin ta kendisi değil miydi?
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.