Asrın liderimiz "benim gitmem demek, devletin yıkılması demektir" dedi. Atatürk "benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır" derken, bu böyle dedi.
Akan sokaklarda yan yatmış otlara benziyorum
Rüzgarla yana savrulan dallara.
Aşk için ihanetle vuran aşk aşkm'ola?
Ah ciğerimin köşesi, kavrula kavrula
Kopuyor gönülbağım, sen bağla.
Akan sokaklarda yan yatmış otlara benziyorum
Rüzgarla yana savrulan dallara.
Aşk için ihanetle vuran aşk aşkm'ola?
Ah ciğerimin köşesi, kavrula kavrula
Kopuyor gönülbağım, sen bağla.
Gururlu ruhumla
mutluluğun yanından geçtim.
Dökülen kanı gördüm
Ve inanca ve sevgiye lanet ettim.
Bardağımı dibine kadar içtim,
Ruhum zehir dolu.
Ve böylece sessizliğe gömülüyorum,
Ama ölmeden önce kendimi daha iyi hissediyorum.
Alnımdan yeryüzünün mührünü sildim,
toz içinde titreyenlerden daha yüksekteyim.
Ve yaşasın tutkunun köleleri -
Tutku ruhuma iğrenç geliyor.
Çılgın bir dünya, bir kabus,
Ve hayat bir cenaze şarkısıdır.
Ve böylece hayatıma son verdim,
son ilahiyi kendi kendime söylüyorum.
Sen de kaygıdan hastasın,
boşuna ağlama benim için.
"Ey Âdemoğlu! 'Kişi sevdiğiyle beraberdir' sözü sakın ola ki seni aldatmasın. Sen iyiler gibi amel işlemedikçe iyilerle birlikte olamazsın. Çünkü yahudi ve hıristiyanlar da peygamberlerini seviyorlar ama, onlarla beraber değiller/olmayacaklar."
Bu sözlerde şöyle bir incelik bulunmaktadır: Hasan Basrî, burada, bir kimse 'iyi insanları seviyorum' dediği halde, eğer kendisi onların yaptıkları amellerin bir kısmını ya da tamamını olsun yapmazlar ve onlarla hiçbir ortak tarafları olmazsa, işte bunun bir yararının olmayacağı gerçeğini bildiriyor. Çünkü kuru kuruya sevginin bir anlamı zaten yoktur.
Duş lifini bırakıp boş ellerini kalçasına götürdü. Du- daklarını yaladı. "Ee? Yanıma gelmeyi düşünmüyor mu- sun?"
Gülümsedim. "Sadece bir dakikalığına seni izleme- nin tadını çıkarıyorum, bebeğim. Bu anı aklıma kazımak istiyorum."
"Ah, ne kadar da tatlı." dedi ama sesindeki alaycı ton çok belirgindi. "Azgın bir
Bu vasiyeti yazmak nerden aklıma geldi bilmiyorum. Muhammed Dürre'nin okul yolunda terör devleti israil askerleri tarafından haince öldürülmesinden sonra, korkup okuldan almıştı annem beni, o günden beri hiç birşey yazmadım. Oysa okula gitmeyi, okuyup pilot olmayı o kadar çok istiyordumki! .. Okulu bıraktıktan ve göğümüzü annemin 'duman