Selamünaleyküm arkadaşlar.
Bu kitap bana çok sevdiğim birinden hediye. İçinde ki bir söz üzerine bu kitabı bana hediye etti. O söz ise: "Biz onlara benzemeyiz çünkü... Çünkü ben varım senin yanında çünkü sen varsın benim yanımda. İşte bu yüzden."
Bu sözü bende çok sevdim. Fakat kitap, anlatım yönüyle bana uygun değildi. Bu yüzden anlatım yönüyle çok sevemedim ancak içerisindeki bazı cümleler gayet güzeldi ve aslında vermek istediği mesaj da çok güzeldi örneğin herkesin bir hayali olduğu fakat bunu gerçekleştirme gücünü bulamaması. İnsanların ten, dil, ırk, engelli, fakir, zengin yönünden ayrılması ve bunu yine bir insanın yapması. Ne acı. Neyse kitabın sonunda ise duygulanmamak elde değil. Eğer isterseniz alın ve okuyun.
Sevgiyle ve kitapla kalın...
İlk kez beş sene kadar önce okuyup Faruk Duman edebiyatına giriş yaptığım Baykuş Virane Sever'i ikinci okuyuşumda gördüğüm şey şu: kitap hem Faruk Duman'ın en iyi eserlerinden biri, hem de edebiyatımızın gurur duyacağı denli iyi bir çalışma.
Faruk Duman demek, her şeyden önce orman, doğa, hayvanlar, sisler, dağlar ve sesler demek. Ve insan demek
ZAMANIN DURDUĞU VAKİT 10 KASIM 09.04.59
Bugün 10 Kasım, Mustafa Kemal Paşa olmadan geçen bir yıl daha. Kendisi burada değil ama fikirleri hala burada, askeri zekası ve silah arkadaşları sayesinde Türkiye hür, kadınlar oy verebiliyor - kızlar okula gidebiliyor. Ey Atam sen ölmedin, sen buradasın. Zaman durdu, saat 09.04.59. İlerlemiyor çünkü hala varsın, hala yaşıyorsun. Çocukların, gençlerin, büyüklerin, yaşlıların kalbindesin hala. Mustafa Kemal Paşam senin de dediğin gibi "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.". Adın değil mücevher taşa yüreklere yazıldı Atam. Huzur içinde uyu Ey büyük ATATÜRK...
Ne yazarsam yazayım bu esere ve yazarına olan sevgimi, hayranlığımı yeterince anlatmaya yetmeyecek. Her zaman başımın ucunda, kalbimin üstünde taşıyacağım bu eserin hissettirdiklerini, dilimin döndüğünce aktarmak isterim.
Hakkari'de Bir Mevsim, arayışın, özlemin, hastalıktan kırılan, kefensiz gömülen bebeklerin, üşüyen ellerin, donan parmakların,
Hayatın Z Raporu...
Günler iyice birbirine benzemeye başladı burada. Bu iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi emin değilim. Ama şunu biliyorum ki o biribirine benzeyen günlerin içine sızan her şeyde biraz sen varsın. Kitap okurken senin sevebileceğin yerlerin altını çiziyorum, radyoda sevdiğin şarkılar çıktığında ben sevmesem de koşulsuz bir saygıyla sonuna kadar dinliyorum ve annemle günde en az bir kez senden konuşuyoruz ...
Biraz içtim yine bu gece . Icip içip yazıyorum diye kızar mısın ki ? Bu gece kızma e mi kuzum ? Insan çarşamba gecesi neden içer? Çok özlediği biri vardır da ondan içer. Bu çarşamba gecesi de çok özlüyorum ben seni . Ama biliyorum hepsi geçecek bunların. Umutsuzluğa kapılıp beni üzme. Pessoa'yı aklına getir , beni oradan hiç çıkarma, üstünü sıkıca ört ve içinden bir şarkı tut . Ben de burada o şarkıyı mırıldanayım ve ayrı yerlerde yan yana uyuyalım....
Bir aşk düşünün ki ömur boyu karşılığını alamadığımız bir mektup düşünün ki bu aşka şahitlik eden türden..
Bilinmeyen bir kadının iç dünyasına, kişiliğine, hayatında yaptıklarına bile yön verebilen bir aşk..
Beni hiçbir zaman tanımamış olan sana diye başlayan bir mektup bir ömrün özeti. O kadar akıcı bir kitaptı ki anlatılan aşkın nereye gittiğinin merakı içinde kalıyorsunuz.
Baş kahramanın karşılığı olmayan bu sevginin peşinden hayatını nasıl bir kenara fırlatıp fırsatları elinin tersiyle itmesine anlam veremediğim zamanlar oldu. Çünkü ne kadar seversen sev birini veya ne kadar hayatının aşkı olursa olsun geride kalanlar için devam eden bir hayat var. Ona eskisinden daha sıkı sıkıya bağlanması gereken bir sen varsın. Tabi bunlar benim fikirlerim ve ne kadar böyle düşünsem de aşkına böyle bir sadakat ve bağlılıkla hayat sürmesinden etkilenmediğimi söyleyemeyeceğim. Sadakatin hayat bulmuş halini gözlemlemek gibiydi bu kitabı okumak. Bir o kadar da saplantılı bir aşkın nelere mal olduğunu abartılı bir şekilde de olsa gözler önüne güzel bir şekilde sermiş Zweig.
Ama Bay R'nin umarsızlığı onca yaşanan şeyden bihaber oluşu ya da bunlardan etkilenip bir şeyler yapamaması çok üzdü beni.
Bunca söylediklerime rağmen bir kahvenize, yolculuğunuza eşlik edebilecek bir kitap. Aşkın psikolojik bazı etkilerine ışık tutan bu kitabı okuyumanızı tavsiye ederim ben:)
