Açtım uykuyla aramı, iyiden iyiye...
Düşünsene
Düşünmek varken seni, uyumak niye...
Ve yazmak seni, seni sevmeyi, sana dair her şeyi...
Yazdıkça anlamak, senden öte senliği...
Özlemek varken
Gecenin sessizliğinde, sen uyurken seni
Ve melekler görürken baş ucunda
Huzurla sabahını dilemek
Ufuktan doğuşunu
Heyecanla gözlerken her sabah yeniden
İyi ki varsın demek dururken...
Düşünsene...
Uyumak niye...
Asla ne için var olduğunu sorma; sen kendin için varsın. Ve sen bunu fark etmezsen çok şey kaçıracaksın. İçten içe, en içsel benliğin seni sen olduğun için, başka bir şey için değil, sadece sen olduğun için seven birini bekler - “Seni sen olduğun için seviyorum. Seni olduğun gibi seviyorum. Seni sensin diye seviyorum. Seni, benliğini seviyorum ve bunun hiçbir amacı yok,” diyen birini.
Biri gelip de seni anlamsızca sevmedikçe, hayatın görkemini tadamazsın. Unutma, hayatın önemi anlamsızlığında saklıdır. Biri seni anlamlı bir şekilde sevdiği zaman seni bir nesneye indirgemiş olur. Sen bir nesnesindir, o da seni satın alan kişi. Biri seni sadece sen olduğun için sebepsiz yere sevdiğinde, içindeki çiçek aniden açar. Sen olduğun gibi kabul edilirsin.
“Söylesene, sen olmasan bu dünyadan önemli bir şeyler eksilir miydi?.. Yani hülâsa, neden varsın, bunu düşünmeye ne kadar vakit ayırdın şimdiye kadar?”
Çocukluğunda 'sen varsın, sen değerlisin' mesajını aileden ve çevreden çokça alan çocuk, kendinin değerli olduğuna inanır, özgüveni gelişir. Kendini değerli gören kişi karşısındakini de değerli görme tavrı içinde olur.
Ne sen varsın, ne ben, ne yâr, ne kimse;
O var!
Bütün sevdiklerin elden gittiyse;
O var!
Kalacak kim var ki dost tomarında?
O var!
Sana daha yakın şah damarından;
O var!
Gönlüm gezindi eski günlerde
Aradım buldum kendimi o sevgilerde
Kimi dost yüzler hâlâ güvendiğim
Kimiyle mutlu kimiyle mutsuz olmuşum bir yerde
Bir de sen varsın geçen zamanda
Sanki tek canlı gibi duransın karşımda