Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
224 syf.
·
Puan vermedi
·
14 saatte okudu
Ben Amir "Savaşın Unutulan Çocuğu"
Seni, diye sürdürdü konuşmasını, doğurdum ama hiç doğurmamış Saydım. Hiç benim olmamış gibisin. Çünkü sen benim alnımdaki kara bir lekesin! Bir annenin biyolojik oğluna, (biyolojik diyorum çünkü Amina'nında dediği gibi sadece doğurmuş) söylediği ve yüreğini delip geçtiği o sözler. Bir kitap 24 saat dolmadan, insanin elinden eskimeden biter mi diye soracak olursanız? Evet biter bu kitap gercek bir hayat öyküsü ise ve yazarı Sinan Akyüz ise biter. Sinan Akyüzün okuduğum 5.kitabi ve bu da diğer kitapları kadar etkileyici ve güzeldi. bence. Ve bir kez daha anlıyorum ki bütün dünya biz Müslümanlar dan nefret ediyorlar.
Ben Amir
Ben AmirSinan Akyüz · Alfa Yayıncılık · 2023638 okunma
Ah, sen olabilmek, ben kalarak! Senin neşeli bilinçsizliğine ve bu bilinçsizliğin bilincine sahip olmak!
Reklam
“Çocukken… Ceviz ağaçları, gölgeli, olgun, erdemliydiler. Masallarda cevizleri unutmak olmazdı. Ben o zamanlar bu öfkeyi ve yoksulluğumu bilmiyordum. Parasız Yatılı Sınavı’na girerken Tanrı’ya dua ediyordum. Ne sandınız, o zaman Tanrı vardı, onunla aramıza dünya girmemişti.” Füruzan
Sayfa 64 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
"Sen benimle oynuyordun. Benden nefret ediyordun. Çünkü sevgin nefrete dönüşmüştü. Hatta belki bir çeşit intikam alıyordun benden. Ben farkındaydım. Buna rağmen seni sevmeye devam ediyordum hala da ediyorum. Ben, sana hak vermeye çalışıyordum, veriyordum da. Oysa senin çektiğin acılardan belki daha da fazlasını ben de çekmiştim. Sen beni,
“Benden uzak olduğunda sana kendini nasıl hissettirdiğimi hatırlamanı istiyorum.” Yeniden sertçe içime girmişti. Tırnaklarımı omzuna sapladım. “Hareket ettiğinde beni tam burada hissetmeni istiyorum.” Biraz geri çekildi ve kalçama attığı şaplağın sesi havada gürültüyle yankılandı. “Sen bana aitsin. Ona değil. Başka kimseye değil.” Liam beni cezalandırırcasına becerirken konuşamı- yordum. Bir yandan sertleştikçe sertleşiyor, bir yandan da inliyordu. Daha derine girdiği her seferinde çığlığı basmamak için dudağımı ısırıyordum. Bu çok sertti ama tam olarak ihtiyacım olan şeydi. Tatlı tatlı sevişme kısmını halletmiştik. Şimdiyse düzüşüyorduk. İncelik, sevgi, hiçbir şey yoktu. Yalnızca içgüdü ve zorunluluk. Vücutlarımız birbirine o kadar derinden karışmıştı ki ben nerede bitiyordum ve o nerede başlıyordu bilmiyorduk. “Anlıyor musun?” diye sordu ve içime o kadar sert girdi ki çığlığıma engel olamadım. Onun teninden gelen acıyı memnuniyetle karşılıyordum. İçine düştüğüm diğer tüm acılardansa onun canımı yakmasını tercih ederdim.
Sayfa 49
Ömür Boyu
Ömrümün en güzel yıllarını seni severek yaşadım; sen ise birgün olsun karşılık göstermeye layık bulmadın. Mutsuz değildim, seni görüyor ve yılların nasıl güzelliğini alıp gittiğine şahit olmanın buruk sevincini yaşıyordum. Birlikte yaşlanıyorduk seninle. Aynı yatağı paylaşmasak da her gece rüyamda aşkım diyordun: evlilik aşkı öldürüyor bu yüzden sevmedim seni diyordun. Ben de bu yalnızlığa ömür boyu gönüllü katlandım.
Reklam
" Kıtaları ipek kumaş gibi keser biçerdik. Kelleler damlardı kılıcımızdan. Bir biz vardık cihanda, bir de küffar… Zafer Sabahları kovalayan bozgun akşamları. İhtiyar dev, mazideki ihtişamından utanır oldu. Sonra utanç, unutkanlığa bıraktı yerini, “Ben Avrupa’lıyım” demeğe başladı, “Asya bir cüzzamlılar diyarıdır.” Avrupalı dostları acıyarak baktılar ihtiyara ve kulağına “Hayır delikanlı” diye fısıldadılar, “sen bir az-gelişmişsin.” Ve Hristiyan batının göğsümüze iliştirdiği bu idam yaftasını, bir nişan-ı zişan” gibi gururla benimsedi aydınlarımız."
Bu Ülke
Bu Ülke
Bir dilek tut benim için, Kendin için, bizim için... Ben seni diliyorum her saniye Sen de bir dilek tut, Benimle olmayı dile Bu dileği tut Ve sakın bırakma Murat Şahan
"Vahşi ve tehlikeli bir kadınsın sen." "Ben gerçeği söylüyorum. Gerçek vahşi ve tehlikelidir."
Minik Serçe
O kadar çok bir kitabın içine girip baş karaktere sarılıp içim çıkana kadar ağlamak istedim ki hani "sen sus ben aynısını yaşadım biliyorum sadece sarılıp ağlayalım" demek istedim ...
Reklam
İkisinin arasında kitaplar var. Ben kitaplara inanıyorum
Çünkü sen gerçek aşka ve peri masallarındaki gibi sonsuza dek mutlu yaşamaya inanıyorsun. Hayat böyle değil.
"Biliyorum, Sen bazen kullarına oyunlar oynayıp onları deniyorsun. Hoşlanmadıklarına da tuzaklar kurup onları iyice yoldan saptırıyor, içlerindeki ikiyüzlülüğü, kefereliği açığa çıkartıyorsun. Kafaları karıştırmak da hoşuna gidiyor. Bazen benzeşen ayetler indirip bizleri ortada bırakıyorsun. Biz saftirik kullar da tartışıp duruyoruz, o mu
Sayfa 152 - e-bookKitabı okuyor
Hayallerim ve Sen
Hayallerime hayalin düşüyor yakamoz misali Hayalinle hayalet gibiyim yar,sen gittin gideli Var mıdır hic acep sevdamın başka bir misali Sen yoksan bil ki ben hem divane hem de deli KK
Diyebilseydim
Anladım diyemem ki! Suçluyum Belki ben anlatamadım sana kendimi Tutuştum, yandım da yokluğunda her gece Yine gözyaşlarımla söndürdüm kalbimi Her gün her dakika seni özlerdim Bitmezdi kederim senin yanında bile Susardım, gözlerime baktığın zaman Mermer bir heykelin çaresizliğiyle Oysa neler düşünürdüm sen yokken Sana kavuşunca neler söylemek
bach’ın donuna tükürür, çükünü koparırdım oyalarla, nazar boncuklarıyla süsler kütüphaneme asardım, korusun diye beni şeytandan belki doğmamış olurdun sen daha, büyümemiş.. belki.. hiç şefkat görmemiş, şeftali reçeli tatmamış uygarlıklar gibi karagöz intiharlarıma hacivat taklidi yapardın, aldanırdım hiç bayram harçlığı almamış bir tanrı silueti gibi ağlardın, gizlenirdin belki de bir köşede kendi içine oysa yoktu ki köşeleri o üçgenin dudaklarınla dudaklarım, sözcüklerimiz arasındaki üçgenin ağzına sıçayım ki sevdim ben böyle en önce, eperken genç ölmeyi ve hasretimi ve memleketimi bereketi ulan bereketi beklentilerimi, beklemeyi sevdim hep...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.