Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir anın
Parçalanmaz akışında.
Bir garip rüya rengiyle
Uyuşmuş gibi her şekil,
Rüzgarda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil.
Başım sükutu öğüten
Uçsuz bucaksız değirmen;
İçim muradına ermiş
Abasız, postsuz bir derviş.
Kökü bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim
"Biçimsiz, yan basılmış, küçük kunduraları yatağın kenarından çıkıyor, onları gördükçe insanın yüreği burkuluyordu; bu kunduralar insanı, sahibinden daha çok kederlendiriyordu."
"Ne makine şu insan be! İçine ekmek, şarap, balık, turp koyuyorsun; iç çekmeleri, gülüşler ve düşler çıkıyor. İmalathane! Sanırım beynimizde konuşan bir sinema var. "
"Son zamanlarda duyduğum ve faydalı bulduğum bir ifade şu: Fikre katılıyorum ama üsluba katılmıyorum.
Birçok fikir, kibirli veya küçümseyici bir tonla sunulduğu için veya kimin sunduğuna bağlı olarak reddediliyor.
Özü, tarzdan ayırın."