gulsenova ♡
@senecawithguls
milyon güvercin içinde, eskisi gibi kayıp Ankara
okul öncesi öğretmenliği
Ankara
237 okur puanı
Ekim 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
94 syf.
10/10 puan verdi
Merhabaa!
Shakespeare'ın tiyatrolarını hep severek okudum. 
Yanlışlıklar Komedyası da bu kitapların arasında yerini aldı. Bu tiyatro da o kadar eğlenceli ve komikti kii tebessüm ederek okudum hep hahahah. Olay örgüsü de şu şekilde: bir babanın ve annenin denizde oluşan bir kaza sonucu her birinin bir yere savrulmasıyla bambaşka hayatlar yaşayıp bir gün Efes'te karşılaşmaları ve ikiz kardeşler Antipholus ve onların ikiz uşakları Dromio ile yaşadıkları komiklikleri anlatıyor. İkizler birbirlerine o kadar çok benzerlermiş ki ayırt etmek imkansızmış. Tiyatro da bu yanlışlıkları harika bir mizahla anlatıyor. Efesli halk, Efesli Antipholus'un karısı kocasının ikiz kardeşini kendi kocası sanıyor. Ve işler tamamen karışıyor. Sadece karısı da değil herkes onları tek bir kişi sanıyor :D. Ama tiyatronun sonunda her şey açığa kavuşuyorr. Ve bütün aile birbirine kavuşmuş oluyor. ♡
592 syf.
9/10 puan verdi
Merhaba!
Yıllardır tuhaf bir şekilde 
Orhan Pamuk 'tan hoşlanamıyordum. Ama sonunda bu ön yargımı kırarak Masumiyet Müzesi ile onu tanımaya, kitaplarını okumaya başladım.
Masumiyet Müzesi kitabını okurken sürekli olarak düşündüğüm şey: "Bu hikaye gerçekte yaşanmış mı, Kemal ile Füsun gerçek hayatta da var oldu mu?" hâlâ daha bu soruya cevap
Okur Takip Önerileri
202 syf.
9/10 puan verdi
133 syf.
10/10 puan verdi
Romeo ve Juliet'i uzun zamandır okumak istiyordum.Ve sonunda okuyup bitirdim.
Romeo'nun ailesi Montague ve Juliet'in ailesi Capuletlerin arasında bir kan davası vardır.Onlarca yıldır devam eden bir kan davasının gölgesinde yaşanan bir aşk trajedisini ele alıyor.Romeo ve Juliet'in birbirlerini gördüğü ilk ândan itibaren hissetmiş olduğu o derin aşk.Her gece Romeo'nun balkonundaki aşk nidalarıyla devam ediyor.Ve çiftin imkansız aşkı da dillere destan oluyor.Oyunun karakterleri olan Romeo ve Juliet'in tutkuları,vazgeçmemeleri ve birbirine olan derin aşkları 
William Shakespeare 'ın her karakter için ayrı güzellikte bir dil oluşturması da ne kadar usta bir yazar olduğunu gösteriyor.
Kader bu ki,birbirlerine yâr olamayan Romeo ve Juliet sadece mezarlarında birbirlerine sonsuza dek kavuşuyorlar.
Romeo ve Juliet'i okurken birçok yerin aşırı dramatize edildiğini düşünmüştüm ara ara.Ama okumaya devam ettikçe aşıkların büyük aşkı için bu dramanın tam da yerinde olduğuna kanaat getirdim. 
Hamlet kitabından sonra William Shakespeare 'ı aşırı sevmiştim.Ve bu sevginin devamı p 
Romeo ve Juliet ile devam etti.Satın aldığım diğer William Shakespeare kitaplarını okumak için de sabırsızlanıyorum.
Sevgilerle. Kitapla yaşayın!
280 syf.
2/10 puan verdi
Bu kitapta, Özdemir Asaf'ın ölümünden sonra, arkasında bıraktığı defterlerden, dosyalardan seçilmiş şiirleri var. Temasına gelecek olursak daha çok bireysel temalar anlatılmakta.Aklına ne geldiyse onu yazmış gibi sanki.Kitap, sürekli kelime oyunlarından oluşuyor.Beni sıkan diğer tarafı da buydu.
Kitabın anlatım gücü çok zayıf geldi. 
Özdemir Asaf daha yetkin şiirler yazabilecekken tabiri caizse yazdığı şiirler bana aşırı saçma geldi. :(
Bu kitaptaki şiirler beni bir hâyli hayal kırıklığına uğrattı.Okumadan önce beklentim daha çoktu. Şiir okumaya bayılırım ama bu şiirleri okurken bi hâyli sıkıldım..
360 syf.
10/10 puan verdi
Şu an çok duygusalım.Söyleyecek birçok cümlem varken hiçbirinin duygularımı,hissettiklerimi anlatabileceğini zannetmiyorum..Derdâ ve Derda..
Ayrı ayrı geçirilmiş 40 sene...Birbirlerini bilmeden, tanımadan çeşitli acılarla ve olayla dolu geçen vuslat yıllar.Ta ki ikisinin de hayatına 
Oğuz Atay dokunasıya kadar.Bir yazar iki kaderi nasıl birleştirebilir?
Tek isim ve iki farklı insan,iki farklı hayat..Tek Oğuz Atay..Birbirlerini gördükleri ilk yer ise Oğuz Atay'ın mezarı.. 
Hakan Günday o kadar güzel anlatmış ki olayları tane tane,beyinleri karıştırmadan..Şahane bir eser..
Okumanız ümidimle.. Şimdi biz de ellerimizi kaldıralım OĞUZ VE ATAY İÇİN!!!
100 syf.
10/10 puan verdi
Yeni bir inceleme ile herkese merhaba.
Mehmet Rauf ile gerek lise edebiyatında gerekse üniversite sınavına çalışırken tanışmışızdır.Kendileri Edebiyat-ı Cedide bir diğer bilinen adıyla Servet-i Fün'un döneminin nadide yazarlarından biridir.Dili o döneme göre ağır sayılabilecek kitaplardan oluşur.Mehmet Rauf hakkında yeterli bilgi verildiğini düşündüysek biraz da her cümlesi ile güzel bir konuya vurgu yapan bu kitabın içeriğinden bahsetmek istiyorum.Genç Kız kalbi yayımlandığı dönemde büyük sükse uyandıran,19 yaşlarında gencecik bir kızımızın platonik aşkını anlattığı günlüklerden oluşmaktadır.Böyle söylenildiği zaman belki ilgi çekici gelmiyor olabilir ama konunun işleniş bakımından; kadınlara verilemeyen değeri,kadın erkek eşitsizliğini,bireyin ve toplumun önemini ustalıkla kaleme almıştır. 
Mehmet Rauf 'un derin gözlem gücünü en meşhur kitaplarında biri olan 
Eylül 'den sonra 
Genç Kız Kalbi kitabında da yoğunlukla görmekteyiz.İnsan psikolojini o kadar kolay ve rahat bir şekilde açıklamış ki ben çok beğendim efendim.Söylemek istediği şeyleri direkt okuyucuya aktarabilmiştir.
Puan: 10/10
Esenlikle ve kitapla kalın.
330 syf.
·
Puan vermedi
Şimdiye kadar okuduğum en iyi ikinci kitaptı 
Monte Cristo Kontu kitabından sonra öyle diyeyim ilk başta.
Kitap Ahmet Arslan'ın,mesleği gazeticilik olan bir kıza olayı anlatmasıyla başlayıp sonuna kadar öyle devam ediyor.
Sonu hiç beklemediğim gibi bitti burada şöyle olur şurada böyle olur diyordum ama hiç ummadığım gibi oldu öyle şaşırdım ki bittiğinde son kısımlarını ağzım açık okudum diyebilirim.Bu kitabı henüz okumamış olan herkese öneriyorum öyle güzeldi yani.Olay bir cinayeti araştıran gazetecinin bu playa tanık olan Ahmet Arslan'ın evine gelip ona sorular sormasıyla başlıyor daha sonra da Ahmet Arslan'ın ikiz kardeşi olan Mehmet'in yani romanı
Kardeşimin Hikayesi yapan olayı anlatıyor ve cinayetle kardeşimin hikayesi ayrı ayrı iki olay ben kardeşini anlatmaya geçtiğinde sıkıcı bir şekilde anlatacak bitecek sanmıştım ama 
Zülfü Livaneli yine o güzel diliyle olayları öyle birbirine bağlayarak anlatmış ki son 100 sayfasında sürekli şaşıracaksınız.Daha fazla olayı anlatmak istemiyorum.Size diyebileceğim tek şey: Lütfen okuyun,okutturun çok seveceksiniz.
Şimdiden keyifli okumalar.(◍•ᴗ•◍)
152 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikli olarak tiyatro okumaktan keyif alan kişiler için eşsiz bir eser.Okumakta zorlanan için de rahat okunan bir kitap.
Oyunumuz adından da anlaşılacağı üzere Argan isimli karakterin kendine tüm hastalıkları yakıştırmasıyla başlıyor.Eserin başından sonuna kadar sürekli hasta,zavallı bir bedbaht olduğundan bahsediyor.Ve bedbaht Argan'ımız hastalık hastası olduğu kadar da saf ve inatçı bir kişilik.İkinci karısının onu öldürüp de malının üzerine konmasından bir haber.Zavallı kızını sırf kendisini muane etsin diye bir doktorla evlendirmek de bunun cabası.Ama daha sonra tüm perdeler kalkıyor Argan'ın kardeşi sayesinde.
Molière burada bildiğim kadarıyla ana karakterimiz Argan'ı kendisi oynamış ve oyunun son piyesinde fenalaşıp,ölmüş.
Ben kitabı ziyadesiyle beğendim efendim.Okuduğum oyunlar arasında güzel bir yer edindi.Umarım eseri size anlatabilmiş ve sevdirebilmişimdir.
Keyifle okumanız dileklerim ile.Kitapla kalın.
112 syf.
·
Puan vermedi
Spoiler içeriyor. :')
Dili açık,anlaşılır ve akıcı bir kitap.
Ateist ve Marksist bir adamın Allah'ı bulması,tanıması ve anlamaya çalışma aşamalarını anlatıyor.Okuduğumda beni çok etkileyip,etkisini hâlen bugün daha sürdüren bir kitap.Bu kitabın ardından 
Halit Ertuğrul 'un 
Kendimi Buldum kitabı çıkarılıyor.Kendini Arayan Adam kitabı sayesinde inancı kuvvetlenen,ateistlikten müslümanlığa dönen ve bunun gibi benzer insanların Halit Ertuğrul'a göndermiş olduğu mektuplardan oluşuyor.
Okumanızı kesinlikle öneririm,aldığınıza ve okuduğunuza pişman olmayacaksınız. :")
Şimdiden keyifli okumalar.
