Elimden gelse negatif puan verirdim. Şimdiye kadar okumak gafletine düşmüş bulunduğum en boş "Batılılaşıyoz mu knk?" romanı oldu. Keza bu da bir şark müdafaası falan değil, romantik oryantalizm ile kadın düşmanlığı karışımı bir muhazafakâr ütopyasının ud eşliğindeki dinletisi oldu ancak. Şener Şen'in ilk defa sinemada boy göstermiş olduğu "Sözde Kızlar" kitabının film uyarlaması da yine birçok kızın el ele tutuşup, "Haydi arkadaşlar, durduğumuz kabahât; ahlâk polisine gidelim!" diyerek koşmaları ve ekrana, "Kahraman Ahlâk Polislerimize İthafen!" gibi bir yazının gelmesi ile nihayetine eriyordu. İki kitabını daha merak ediyorum bu arkadaşın, umarım onlar da "Kızını Dövmeyen Dizini Döver" filmi tadında olmazlar.
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202047,3bin okunma
"Hayallerinizin peşinden koşun, kaderinizi kabullenmeyin." deyip, filmin sonlarında "Hepimiz hayallerimizin kurbanıyız." demesi kadar acımasızlıklarla dolu bir hayat..
Ben kitabı daha okumadım ama bu kitaba şöyle bir söz ile karşılık vermek isterim ;
İdam masasında hapşıran mahkuma
"çok yaşa " demek gibiydi hayat...
Der Şener Şen
"Şener Şen denilince akar sular dururdu bende. Hatta bir filmi vardı "Kabadayı" diye, Ali Osman'dı karakterinin adı, o da unutuyordu benim gibi. Bir fotoğraf makinesi edinmişti Ali Osman, sevdiklerinin fotoğrafını çekip isimlerini yazıyordu altına, unutmamak için. Nereden geldiyse o geldi aklıma, hemen Müjgan'ı arayıp anlattım. Tam onluk bir işti. Yalnız bir şartım vardı, dedim ki, "Müjgan, kendi fotoğrafını koyma o albüme, ben seni zaten unutmam."