Benimle yürümek ister misin, Söğüt John? Fazla uzağa değil;
Bir ya da iki yıl, zamanının sonunda.
Konuşmayacağız. Yılların acılığını da anlatmayacağız.
Belki güleceğiz bazen; ya da gözyaşlarının nedenini bulacağız;
Ya da kaybolmuş bir şeyi ikimiz de arayacağız.
Benimle konuşmak ister misin, Söğüt John ? Fazla uzun değil;
Dünyadaki uzunluğunla ölçülmüş bir an.
Bir iki kez bakışacağız; her ikimiz de bileceğiz
Ve duyguyu anlayacağız; bu yüzden gittiğimiz zaman
Diğerinin değerine kandaş olduğumuzun rahatlığını alacağız.
Gitmeni ertele, Söğüt John. Yalnızca benim için. Oyalanmak, ayrılan bizi rahatlatır ve güven tazeler. Anılar hızlanmış gözyaşlarını yavaşlatmaya yardım eder. Daha sonra seni hatırlayarak;
Ve hafifletir yüreğin hüznünü biraz.
Hayattan daha çok sevdim seni
bunun için ödüyorum, en yüksek bedeli,
daha fazla verecek bir şeyim yok ki
işte sana, delili.
Artık bir daha gerekmeyecek ayrılmamız,
Ne müthiş, ne iyi!
Gururla, adına özgürlük diyelim biz bunun
Ruhumuz payidar olsun.