Çok yalnız kaldın galiba. Yalnızlık Tanrı'ya mahsustur. Yıllardır bir evin içinde yapayalnız yaşamak kolay değil.
Hasta mı olmuşum, siz de mi inanmadınız bana?
Seni dikkatle dinledim ve neden hasta olduğunu anladım. Eşin konuşmaz, sen konuşmazsın. Eve gelen giden yok. Bu zamana kadar yine iyi idare etmişsin. Kocan ne de olsa işe gidiyor, akşama kadar insanlarla bir arada, ya sen?
Geçmişteki boşluklar, ileri yaşlarda maalesef hiçbir zaman tam olarak doldurulamıyor. Ama yine de artık çocuk değilsin. Kimsenin aferinine ihtiyacın yok. Akıllısın, işin gücün var. Çok olmasa da bir gelirin var. Hayat seni çok yaralamış ama görüyorum ki sen artık eski Pembe değilsin. Bu yaralar sana güç vermiş. Sakın bırakma kendini.
—Hani, kavga edip, ayrılıp , sonra barışıp, yeniden buluştuğumuzda, sen de, “Seni bir daha görmemeye niyetliydim; ama, bir baktım—her tarafımı doldurmuşsun” demiştin ya: işte, öyle, iç içeydik, artık…