Seni önceden hep saçma sapan sevmişler, benimki ağır geldi.
‎İçimden gelenler..‬ Kalmayı ben seçmedim! Eğer bu kadar zor olacağını bilseydim senden önce giderdim, hiç düşünmeden terk ederdim. Seni çok gerilerde bırakırdım. Ben bitti diyerek noktayı koyarken, sen uzun bir başlangıçla sonsuzluğu adımlardın.
Reklam
Ah gençlik! Gençlik! Pervasızca, umursamadan gidiyorsun kendi yolunda -dünyanın bütün hazineleri seninmiş gibi; keder bile seni mutlandırıyor, acı bile alnına çok güzel oturuyor. Özgüvenli ve küstahsın ve "Sadece ben canlıyım, bakın!" diyorsun. Kendi günlerin hızla uçup, hiçbir iz bırakmadan yok olur ve içindeki her şey güneşin altında eriyip giderken bile mum gibi... kar gibi... ve belki de senin sihrinin bütün sırrı istediğin her şeyi yapabilme gücünde değil, yapmayacağın hiçbir şey olmadığını düşünme gücünde gizli. Rüzgarlara saçtığın bu, herhangi bir başka amaç için asla kullanamayacağım hediyeler. Herbirimiz, hediyeler konusunda çok savurgan olduğuna inanmışız -şöyle haykırmaya hakkı olduğuna: "Oh! neler yapamadım, keşke zamanımı boşa harcamasaydım."
Sayfa 101
Bizim de görecek gözümüz,işitecek kulağımız, dokunacak parmağımız ve hissedecek bir kalbimiz varken başka insanlardan gelen havadisleri neden dinleyelim ?
Aslında hiç kimse sevmedi, Bir ben sevdim seni... Severmiş gibi değil... Kana kana... sevdim... Tıka basa ... Dolu dolu sevdim... Aslında kimse sevmedi seni, Sevmekten çekindi... Oysa ben... Yana yana sevdim... Bile bile sevdim... Aklımdan zorum var gibi, Aklıma silah dayanmışcasına, Mecburmuş gibi, Başka çarem yokmuşcasına Bir ben sevdim seni... Aslında bir sen sevmedin beni, Herkesi sevdiğin gibi . . . Can Yücel
“Artık, seni yaralı bir giz gibi içimde taşıyorum. Çevreme bakıyorum : Sessizlik yutuyor beni, eşyalar siliniyor, bacaklarım halsiz. Hiçbir mihenk taşı yok, hiçbir mekan yok. Ben işte bu dağınık maddeyim ve içim sessizlik dolu.” -Frida Kahlo
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.