Herkes vazgeçmemi söylüyor ama bilmiyorlar ki kaç kere vazgeçtim senden kaç kere tövbe etim sevmemeye ben bile hatırlamıyorum. Neyine bağlandim ki bu kadar,öyle sebepler arıyorum çaresizce, sonra yapamıyorum ve pes ediyorum olur ya belki okursun diye yazıyorum. Çünkü sana söylemediğim anlatamadığım bir çok şey bıraktın içimden seni sevmeye başladığım günden beri hem Bahar bahçe hem acı ile kıvranan bir yüreğim var.sana sarılmanın acısını sendeki imkansızliğı gözlerine bakmayışi her an kalbimde oluşunu sevdim ben.
Allah büyüktür seni hiç bir zaman zamana bırakmak istemedim odur telaşım yoksa beklemek hiç sorun değil yoluna ömrümü harcarim gözümu kırpmadan her şeye değicek bir kadınsın güzel kadınım benim.😍🤍
"Yörü bire yalan dünya, sana konan göçer bir gün
İnsan bir ekin misali, seni eken biçer bir gün
Yeryüzünde yeşil yaprak, yeraltında kefen yırtmak
Bastığımız kara toprak, boyumuzu aşar bir gün."
Hikem-i Atâiyye'sinde;
"Sana bir ihsanda bulunulduğunda bu seni ferahlatıyor ve bir şeyden men edildiğinde bu seni sıkıyorsa, bil ki çocukluğun devam ediyor ve hâlâ kulluğunda sadık değilsin."
Kendi içinde kaybolduğunda hayat sana mucizeler sunacak. Yaşadıklarını anlamayacak, anlattıklarına şüpheyle bakacak insanlar olacak, muhakkak. Sen yine de yaşadığın mucizeye sahip çık ve yolunda ilerlemeye devam et!
“Yaptığın en iyi keşif neydi?” diye sordu köstebek.
“Bu halimle yeterli olduğum,” dedi çocuk.
Bazen yeterli olduğunu hissetmeye
"Sana üç tane haberim var." dedi, başını sallayarak.
"Pekala. Başla bakalım."
"Bir," dedi, "Senin komada olduğun aylardan birinde ünlü bir iş adamının yakın korumalığını yaptım."
"Bunun altından ne çıkacak çok merak ettim şu an."
Hikaye hiç de beklediğim gibi başlamamıştı.
"Adamın yanında tam beş ay çalıştm. Gündüzleri hep senin yanındaydım. Geceleri ise birkaç saatliğine seni hastanede diğer çocuklar ile bırakıp işe gidiyordum. İşin ne olduğunu bile bilmiyordum, benim tek görevim adama gideceği yerlerde eşlik etmek, o çıkana kadar beklemek ve daha sonra da ona eve dönene kadar eşlik etmekti... Bu işi
beş ay boyunca yaptm ve senin uyandığın o gün işi de bıraktım. Buraya kadar bir sorun yoktu..."
"Ta ki?" dedim anlam vermeye çalışarak
"Ta ki geçen haftaya kadar." dedi
Dakikalar geçmek bilmiyordu sensiz
Günler günleri kovalıyordu
Ben seni beklemekle yetiniyordum
Sensiz geçen her anım azabim di
Seni beklemek güzeldi
Geleceğini bilmek hayattı
Geldiğini görmek mucizeydi
Dakikalar geçmek bilmiyordu sensiz
Günler günleri kovalıyordu
Ben seni beklemekle yetiniyordum
Sensiz geçen her anım azabim di
Seni beklemek güzeldi
Geleceğini bilmek hayattı
Geldiğini görmek mucizeydi
Acıları sahiplenip hissedeni,
Anlamlandıramayacağımız duyguların ilmek ilmek işleyicisi,
Noksan duyguların garip hüznüne sahip çıkanı,
Hâsılı, elem ve kederin sırdaşı..
Yani bize çok yakın, tenimize nüfuz edebilecek kadar..
Bir insanın yüreğinde yangın olurda nasıl Nazım Hikmet'in kelimeleri o ateşe odun taşımaz?
Gönlü kırık, mahzun bir
Baştan başa bir kor yığını halindeyim. Bir günün yirmi dört saatinde seni özlemek, seni beklemek böylesine yanmaktan başka neye benzeyebilirdi?
Bütün düşüncelerim senden geliyor, hayallerim sana doğru koşuyor görmüyor musun?