"İyi bir yazarsın, Max, ama kadınlarla başarılı olduğun söylenemez." "Kadınlarla başarılı biri onu götürmüş müydü sence?" "Elbette, onun her gambitine doğru hamle ile karşılık vermek gerekir. Her doğru hamle sohbeti yeni bir yöne götüıiir ve sonunda avcı avını bir köşede, daha doğrusu yatakta kıstırır."
olağanüstü bir hatuna methiye bazı köpekler gece uykularında kemik düşleri görse gerek ve ben senin kemiklerini anımsıyorum teninle birlikte, özellikle o koyu yeşil elbise ve yüksek ökçeli rugan ayakkabılarınla, içtiğin zaman ağzını bozardın mutlaka, saçın yüzüne inmiş, seni tutan şeyden kurtulmak için patlamaya hazır: boktan bir geçmişe dair boktan anılar, ve ölerek kurtuldun sonunda, beni o boktan geçmişle bırakarak; 28 yıl oldu sen öleli, yine de seni diğerlerinden çok daha iyi hatırlıyorum; bir tek sen anlıyordun hayat denen düzenin anlamsızlığını; diğerleri küçük dilimlerinden şikayetçiydiler sadece, anlamsız şeylere dair mızıldanıp duruyorlardı. Jane, çok fazla bilmek öldürdü seni. işte, bardağımı bu köpeğin hala düşünü gördüğü kemiklerinin şerefine kaldırıyorum.
Reklam
Hammond'un üstünde ya da bomba gölgeli pencerenin içinden, arhoş günlerin furtumesiyle maviye dönmüş bifteğin içinden en imza ve salyanın içinden Savannah'nın içinden, ardıç çalısına takılmış damar gibi uzayıp giden sokaklar bir ekim gününde kınk bir gölgeliğin arkasına dökülmüş aşkın içinden; biçimlerin ve pencerelerin ve çizgilerin içinden, Katka'nın şarap lekeli kitabının içinden, eşlerin ve dostların ve kodeslerin içinden, dik bir duruşum vardı gençken Beethoven ya da Bruckner dinleyerek, ya da hatta bisiklete binerek, o kadar genç, olanaksız, Philadelphia'da köprüyü geçerken ilk fahişenle karşılaştın, buza düşerek, sarhoş ve uyuşmuş, sen onu kaldırdın, o seni kaldırdı, ta ki sonunda, kahkaha bütün bariyerleri aştı, hiçbir evlilik daha masum ya da kutsanmış değildi, ve adını anımsıyorum ve evet gözlerini, ve omzunun üstündeki küçük beni, ve böyle ineriz aşağı, hüzünle, hüzünle, yağ lekeli bir odada haşlanmakta olan mısırın sesini dinleyerek.