“ ama ben her bir detayı tutkuyla nasıl hatırlıyorum bir bilsen... Sanki daha şimdi yaşamışlar gibi; günü, saati, sesini ilk duyuşumu, seni ilk görüşümü anlatabilirim.”
Bir acıya tahammül edebilmek ancak ondan daha büyük bir acıyla yüz yüze gelmekle mümkün olabilirmiş, anladım. Şimdi, bir dağın diline emanet ettiğimde bile ölü harfler, yanık kelimeler doğuran bu seyrüseferi, altında ezildiğim her şeyi, bu acıyı unutabilmek için diğer bir acımı diriltmeye uğraşıyorum. Seni unutmak için yaşadıklarımı, yaşadığım şeyi unutmak için de seni hatırlıyorum. Ama mümkün değil, hiçbirini unutamıyorum.
Reklam
Pervane ve Mum
Hatırlıyorum, uyuyamadığım bir geceydi Duydum, Pervane muma şöyle demekteydi: Seni seviyorum! Öleceğimi de biliyorum bu sevgiden, Peki, acaba sen niye inliyor da, yanıp eriyorsun neden? Zavallı aşık, diyerek cevap verdi mum birden, Can dostum balımı çekip ayırdılar ya benden... Onun o tatlılığı buradan uzaklaşıp gideli Yanarım Ferhat gibi
Sayfa 217Kitabı okudu
Kurye, sabahleyin “Gizira Palas” otelindeki odamıza Sovyet büyükelçisinden bir zarf getirdi. Para yoktu, ama “Aşk Masalı” adlı baleni sergilemek üzere Kahire’ye gelen Novosibirsk Tiyatrosu’nun gösterisine iki davetiye göndermişti büyükelçi. Gösteri saati tiyatroya gittiğimizde, salon çoktan dolmuştu. Biletleri oldukça pahalı satılan baleyi
Aklım başıma gelir gelmez, yani akil baliğ olduğum yaşlarda mücadele etmeyi öğrenmişim. Kendimi kabul ettirmek, yaşamak, var olmak, mücadele etmek isteği ve ihtiyacı belki bende birçok insana göre daha erken yaşta gelişmiştir. Bunu iyi hatırlıyorum. Yani bir adam yerine konulmuyorsun, hesaba katılmıyorsun; üstelik seni öne çıkaran hiçbir özelliğin yok. Uzun boylu, yakışıklı, atletik filan değilsin. Kulağın akıyor, hastalıklısın, soluk benizlisin, çirkinsin; sana bu söyleniyor. İkide bir bu hatırlatılıyor.
...“Beni dövdükleri sırada, beni böyle deli gibi aradıklarına göre beni seviyor olmalılar, diye düşündüğümü hatırlıyorum. Öfkeleri sevgilerinin bir kanıtıydı.” “Bu sevgiyi test etmek için kaçtıysanız o zaman bu bir yaramazlık değildi. Belki elinizde sevginin başka kanıtı yoktu.” “Bu açıdan bakarsanız, öyle. Her zaman ana babama bir yük olduğumu, ben olmasam daha mutlu olacaklarını düşündüm. Ama öfkeleri bunun doğru olmadığını gösterdi bana.”
Reklam
516 öğeden 331 ile 340 arasındakiler gösteriliyor.