sabiha bu adamlar beni alıp götürecek sakın ha ağlamanı istemiyorum soracakları varmış yıllardır sorarlar anlaşılan bu sorgu daha yıllarca sürecek ilk götürülüşümü bak hatırlıyorum sendikaya yazıldığım günlerdi sanıyorum otomobil farlarına yağmur yağıyordu cıgaram ıslanmış sokaklar nedense dar bu defa aksi gibi zilzurna ilkbahar çoçuğa bir şey
Sayfa 14 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
SENFONİ Önce sesin gelir aklıma Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm Güzel olan, dolgun başaklardaki sarışın sevinçli Sonra cumartesi günleri gelir Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak. Kırk kere söyledim bir daha söylerim Savaşta ve barışta, karada ve denizde, Düşkünlükte ve esenlikte Zamanımız apayrı bize göre Yanyana olduk mu elele Aç kalsak ağlamayız biliyorum. İçim güvercinleri okşamış gibi rahat Sen yanımdayken ister istemez Geniş meydanlarda akşam üstleri Üstüste üç kere deniz, üç kere çınarlar. Sen yanımdayken ister istemez Uzak ırmakları hatırlıyorum. Arasıra düşmüyor değil aklıma Yabancı kadınların sıcaklığı Ama Allah bilir ya, ne saklıyayım Yanında ihtiyarlamak istiyorum...
Reklam
Ben her ayrıntıyı daha dün gibi hatırlıyorum. Senin adını duyduğum, seni gördüğüm o günü, hayır, o saniyeyi şimdi bile hatırlıyorum. Nasıl unutabilirim ki?
Sen Sen Sen
Sen dünyaya bir daha gelsem seçeceğim değil dünyadan göçsem dahi varmak istediğimsin. Hangi yol varsa senin için yürürüm ben. Kalbimin sofrasının ekmeği sensin. Sıcak dumanlar çıkar sana hasretimden. Bizi sen ben yapan ne varsa dağıttım onları. Tüm çabam varmak sana. Parmak uçlarını öpmek istiyorum. Yeryüzü dağınık fazlasıyla. Kalp yüzünde barınmak niyetim. Ellerim var sana göç eden. Bir şarkı çalıyor, içinde sen. Saçma bir filmde, minik bir sahnede yine sen. Nereye gitsem sana dönüyorum. Unuttum dediğim her şeyde seni hatırlıyorum. İlle de sen kırıyorsun beni. Özlüyorum, küçücük bir anıda seni. Fotoğraflar kadar uzağım tenine. Yine de her günde ille de seni seviyorum işte. Dön artık hangi şehrin neresiyse yatağın, kalbimin içine bükül. Saçların ne güzel bir nehir senin. Beraber baş koyduğumuz bir yastıkta bana dökül.
"Senin sayende." Ellerimi boynuna dolayıp onu biraz daha yakınıma çektim. "Sen bana bakıyorsun ve ben kendimi dünyadaki en kıymetli şeymişim gibi hissediyorum nokta var olduğumu hatırlıyorum. Görünebilir olduğumu." "Şimdi seni öpmeme izin verecek misin?" Başımı gökyüzüne kaldırıp kıkır dedim. Yeniden onu bakıp dudaklarını küçük bir öpücük bıraktım.
Sayfa 440 - Martı yayınlarıKitabı okudu
Senfoni
Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm Önce sesin gelir aklıma Sonra cumartesi günleri gelir Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum Bir yağmur yağsa beraber ıslansak. Kırk kere söyledim bir daha söylerim Savaşta ve barışta karada ve denizde Düşkünlükte ve esenlikte Zamanımız apayrı bize göre Yan yana olduk mu el ele Aç kalsak ağlamayız biliyorum İçim güvercinleri okşarmış gibi rahat Sen yanımdayken ister istemez Geniş meydanlarda akşamüstleri Üst üste üç kere deniz üç kere çınarlar Sen yanımdayken ister istemez Uzak ırmakları hatırlıyorum ... Ama Allah bilir ya ne saklayayım Yanında ihtiyarlamak istiyorum.
Sayfa 689 - YKYKitabı okudu
Reklam
Seninle karşılaşıyorum. Hatırlıyorum seni. Aşkın boyutlarına göre kurulmuş bu kent. Sen boyuma göre yaratılmışsın benim. Kimsin sen? Öldürüyorsun beni. Susamıştım.Aldatmaya, yalan söyleme susamıştım. Ta başından beri. Birgün karşıma çıkmanı bekliyordum hep. Sessizce, sonsuz bir sabırsızlıkla bekliyordum seni. Yut beni. Öylesine kendine dönüştür ki, beni senden sonra kimse anlayamasın bunca isteğin nedenini. Yalnız kalacağız, sevgilim. Sonu hiç gelmeyecek gecenin. Gün hiç kimsenin üzerine doğmayacak bir daha. Hiç. Hiçbir zaman. Artık. Öldürüyorsun beni. Öyle iyisin ki bana. İçimiz rahat, iyilikle dolu ağlayacağız giden günün ardından. Yapacak hiç, hiçbir şeyimiz olmayacak giden güne ağlamaktan başka. Günler geçecek. Yalnız günler. Sonra bir gün gelecek. Bir gün gelecek. Bizi bağlayan şeyin ne olduğunu bilemeyeceğiz.Yavaş yavaş silinecek anılarımızdan bu bağın adı. Sonra iyice kaybolacak gözden.
Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm Önce sesin gelir aklıma Sonra cumartesi geceleri gelir Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum Bir yağmur yağsa beraber ıslansak. Kırk kere söyledim bir daha söylerim Savaşta ve barışta karada ve denizde Düşkünlükte ve esenlikte Zamanımız apayrı bize göre Yan yana olduk mu el ele Aç kalsak ağlamayız biliyorum İçim güvercinleri okşarmış gibi rahat Sen yanımdayken ister istemez Geniş meydanlarda akşamüstüleri Üst üste üç kere deniz üç kere çınarlar Sen yanımdayken ister istemez Uzak ırmakları hatırlıyorum Ara sıra düşmüyor değil aklıma Yabancı kadınların sıcaklığı Ama allah bilir ya ne saklayayım Yanında ihtiyarlamak istiyorum.
Sayfa 694Kitabı okudu
Şimdi ne zaman birinden ayrılsam ıstakaların sesi patlıyor kulaklarımda ardından bilardo topları dağılıyor dört bir yana Seni hatırlıyorum o soğuk ışıkta bir daha bir daha bir daha
Bir Yudum Kitap
Ben çocukken Bakırköy'de bahçeli evlerin sıralandığı küçük bir mahallede oturuyorduk. Sokakta oynamayı severdim. Aynı yaşta bir sürü çocuk, bazen futbol ya da misket oynardık bazen de arka mahallelere meyve toplamaya giderdik. Kural şuydu: Hava kararmadan evde olunacak. Babam lokantalarda çalıştığından gece eve geç gelirdi, bu yüzden bu kural
Sayfa 172 - İletişim Yayınları
510 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.