Daha dün gibi hatırlıyorum yazdığım bu satırları. Ne acın azaldı ne de yokluğuna alışabildim. Gün geçtikçe daha çok özlüyorum seni daha şimdiden sana anlatacak çok şey birikti. Senden geriye kalan birçok güzel anı, kokun ve bir avuç toprak... Seni çok seviyorum ve sana kavuşacağım günü bekliyorum..
Xwendevanekbêpirtûk

Xwendevanekbêpirtûk

@_delalok
·
04 June 2023 00:28
Ölümünün üzerinden altı gün geçti babam. Sensiz kocaman altı gün. Oysa birbirimizi bir dakika görmeden duramazdık. Her sabah sesinle uyanırken şimdi sessizliğine uyanıyorum. Sensizlik nasıl zor anlatamam. Tek tesellim artık canının yanmadığı ve huzura kavuşmuş olman. Seni çok seviyorum babacım. Gittiğin yerde rahat uyu...
Ben Sana Muhtacım
Bugün bilmem kaçıncı günündeyim fırtınadan sonra Sensizim, ahvalim tam bir muamma Yaşamak çok zormuş, Ayrılık rüzgarından sonra Çiçek yaza muhtaç, ben sana Gidişin düşürdü beni ahu zara Bu günüm dünden daha da kara Ne zaman iyileşecek yüreğimdeki yara Bülbül güle muhtaç, ben sana Sevdiğim yıllar oldu, yoksun yanımda Sensiz her anım perişan, yüreğim darda Gel artık bir tanem zincirleri kır da Toprak suya muhtaç, ben sana O eski günleri hatırlıyorum Beraber dolaştığımız yerlere gidiyorum Belki gelirsin diye seni bekliyorum Ben sana muhtacım, seni seviyorum Murat Şahan
Reklam
68 syf.
·
Not rated
·
Read in 21 days
Edip Cansever (1928–1986) İstanbul’da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’nden mezun olduktan sonra girdiği Yüksek Ticaret Okulu’ndaki öğrenimini yarıda bırakarak babasının Kapalıçarşı’daki dükkânında ticarete başladı ve 1976 yılına kadar anti­kacılık yaptı. Turgut Uyar ve Cemal Süreya ile birlikte “İkinci Yeni”nin öncü şa­irleri arasında anılan
Çağrılmayan Yakup
Çağrılmayan YakupEdip Cansever · Yapı Kredi Yayınları · 2018641 okunma
“Öldün daha önce, lütfen ölme tekrar!Bir sahile vurdun, bir savaşta vuruldun, bir sokakta kayboldun.Öldün daha önce.Allah kahretsin! Bir cahilin elindeki silahla, bir sarhoşun kullandığı araçla, bir zalimin verdiği komutla, bir yardım elinin uzanamadığı açlıkla öldün.Seni hatırlıyorum çocuğum.Kırmızı balonlu fotoğrafınla, uçurtma uçurduğun gülüşünle, gökyüzüne bakışınla ve ölüme bakarken yüzündeki şaşkınlığınla…Unutursam ben niye varım?Senin gidişini durduramayan insanlar niye var?Vicdan niye var ? Çocuklar ölüyorsa kalan dünya ne işe yarar?”
Sayfa 99
"Saruman'ın son bir çabayla sarf ettiği güç o kadar büyüktü ki, duyuş alanında olan kimse etkilenmeden edemedi. Fakat bu kez büyü tamamiyle farklıydı, iyi huylu bir kralın, hata yapmış olan ama yine de çok sevdiği bir vekiline nazik sitemini duydu herkes. Ama onlar dışarıda bırakılmışlardı, kendilerine söylenmeyen sözleri kapıda durmuş
Oysa ben mazur bir gönül taşıyorum cebimde. Sana hasret bakışlar biriktiriyorum. Hep kendimi suçluyorum. Bu zarımın bitmemesine hayret ediyorum. Bazen seni anımsamayı unutuyorum. Sonra ellerim üşümeye başlıyor. Bazen kendimi hatırlıyorum. Buruk bir tebessüm yer ediyor yüzümde. Saçlarımdan bir ip yapıyorum. İnceldiği yerden kopmuyor bu sefer. Rüyalarımda Yağmur'la kavga ediyorum. Benden pek haz etmez malumunuz. Daha bir hiddetli yağmaya başlıyor üstüme. Silgi ile hasbihal ediyorum. Henüz bitemediğinden bana yakınıyor. Tabiri caizse pek dost edinemiyorum. Belkide Yağmur'a haksızlık ettim... 28.05.24
Reklam
"Sana olan sevgimin ne kadar çok gerçek olduğunu gördüğünde yılların pişmanlığını içinde yaşayacak mısın, merak ediyorum. Seni sevmem için ekstra hiçbir şeye ihtiyacım yok. Ben seni ilk zamanlardaki gibi hatırlıyorum. Ben senin yokluğunda sana daha çok bağlandım. Başka birisi benim için bir seçenecek olamazdı, buna izin veremezdim. Zira içimden bir tek sana bağlanmak geliyordu. Bir başkasını sevmek çok zor ve güvenilmez bir histi benim için. Birisini gerçekten çok sevdiğinizde, kolay kolay bir başkasını seçemiyorsunuz. Bu insanın başına çok nadir gelen bir şey. Bir insan bir başkasını kolay kolay sevemiyor. Sevdiğinde de bazıları için bu belki bir ömür sürüyor." (Jack Brighty)
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.