ayrılık mektubu
Ortalık henüz tamamen kararmamış olduğu halde perdeleri kapadı ve lambayı yaktı, masanın başına geçerek, kurşunkale­miyle ve acele acele yazmaya başladı: "Ömer! Seni bırakıp gidiyorum. Bunun bana ne kadar acı geleceğini, hayatta senden başka hiç kimsem olmadığını bilir­sin ... Senin de benden başka kimsen olmadığını biliyorum. Buna rağmen
Sayfa 261
Belki hiçbir zaman sana seni sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Ne sana, ne senden başkasına. Düşün ki, çoğu zaman kendime bile söyleyemiyorum. Sanki söylediğim anda her şey bitecek ve bu emsalsiz büyü bozuluverecekmiş gibi geliyor. Bir insanın kendini aldatması ne güçtür bilirsin. Bu sevmek korkusunun aslında çok sevmek olduğunu biliyor, fakat anlatamıyorum. Galiba asıl korkumuz sevmek değil! Onun arkasında gizlediğimiz sevilmemek korkusu! Küçük küçük aldanmalarla kendimizi avutmaya çalışıyor, düştüğümüz çıkmazlarda bir teselli arıyoruz. Kim bilir, belki karşılıklı bir oyun oynuyoruz seninle. Belki de aynı korkular içindeyiz, birbirimizden haberimiz yok.
Sayfa 177Kitabı okudu
Reklam
Hz. Sa’d b. Ebî Vakkâs (ra)
Vallahi anneciğim! Seni ne kadar sevdiğimi sen benden daha iyi bilirsin. Ama unutma ki seni ne kadar çok seviyorsam bu sevginin on katı, hatta daha fazlası kadar Allah ve Resûlü’nü seviyorum. Eğer birini diğerine feda edeceksem, bil ki, feda edeceğim sen olursun, Allah ve Resulü değil. Yeminle söylüyorum ki, yüz canın olsa ve her gün bir tanesi gözümün önünde çıksa ben yine de hak dinimden dönmeyeceğim.
Sayfa 182Kitabı okudu
Bağışla beni Sümeyye Yenilsem de aşka, her savaşta Mağlup olup acılara Sürülsem de her seferinde yalnızlığa Kalbime, seni sevmemesini öğretemedim. İstedim ki aynam ol Kainatı gözlerinden seyredeyim Yağmurları senin sesinle Ürkek ceylanları nefesinde hissedeyim Senin ruhunda yıkansın da Öyle düşsün toprağıma ay ışığı Kendimi sende seyredeyim. Ah Sümeyye! Rüzgârlara adını ben mi söyledim ki sen kokuyor Ben mi ayarttım şu muttasıl göz kırpan yıldızları Ki onlar da bana senin gözlerinle bakıyor. Belki hiçbir zaman sana seni sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Ne sana, ne senden başkasına. Düşün ki çoğu zaman kendime bile söyleyemiyorum. Sanki söylediğim anda her şey bitecek ve bu emsalsiz büyü bozuluverecekmiş gibi geliyor. Bir insanın kendini aldatması ne güçtür bilirsin. Bu sevmek korkusunun aslında çok sevmek olduğunu biliyor, fakat anlatamıyorum. Galiba asıl korkumuz sevmek değil! Onun arkasına gizlediğimiz sevilmemek korkusu. Sevmek... Hiçbir şeyi umursamadan, bütün karanlıkları hiçe sayarak sevmek... Tutmak ellerinden, o elaya karışan yeşil gözlerinde derinlere inmek, gitmek oralara, o yerlere. Orada hep sen olmak, seni yaşamak. Sonra da sensiz edemediğimi, edemeyeceğimi söyleyememek sana. Susmak, sadece susmak
Sayfa 82
Çaresizliğin en amansız olduğu yerdeyim şimdi İlk defa sevmenin tarif edilmez korkuları içindeyim Uykusuz gecelerin yorgun sabahlarında seni düşünüyor Ve korkularla yine sana doğru koşuyorum Hep aynı soru düşüncemde "ya seversem" O zaman neler olabileceğini düşünmek korkutuyor beni. İlk defa yenileceğimi anlıyorum Karşımda kendinden emin
Sayfa 176Kitabı okudu
Fakat sen benim en iyi arkadaşımsın. Dinozorlar hakkında saatlerce konuşsam da beni ilgiyle dinleyebilecek tek insansın. Seni seviyorum Birce. Yüzünü, sesini, ellerini, her şeyini çok seviyorum. Sana bağlıyım, her anlamda. Bu bağlılığı resmileştirme fikrinden hoşlanıyorum. Sayıları ve kanıtlanmış belgeleri ne kadar sevdiğimi bilirsin. Seninle evlenmeyi birlikte yaşlanacağımızın kanıtı olarak görüyorum. Tüm bu sevgililik olayı çok belirsiz, seni bana bağlayacak bir resmiyete ihtiyacım var. Ayrıca, bana bir ömür katlanabileceğini düşündüğüm tek insansın. Benim bu kadar uzun süre katlanmak isteyeceğim tek kişi de sensin. Sensiz hayatta kalabileceğimi sanmıyorum..
Sayfa 413 - Barış Kaan Erbey
Reklam
66 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.