Bana gelmek için uzun yolcuklarını dinlemeyi seviyordum. Ne kadar sevildiğimi ve ne kadar çok değerli olduğumu hissettiriyordu bana. Sonra verdiğin hediyeler.. her hediyeyi rastgele değil de özenle seçmen.. her hediyenin bir anlamı olması.. her cümlende dökülen anlamlı kelimelerin.. anlamak için saatlerini harcadığımı hatırlıyorum. Her anımızı anlam yüklemen.. hepsini hatılayacağıma defalarca söz vermekten sıkıldığımı hatırlıyorum. Bu da bana ayrılacağımı ve seni bir daha göremeyeceğimi anlamamı sağlardı.
Güz
Ah, güzel yaz! Sevebilirdim seni, Kızgın sıcağın, tozun, sivrisineğin, karasineğin olmasaydı. Sen, yok ederek tüm ruhsal yetenekleri Bize acı veriyorsun....
Reklam
Ama, seni seviyordum. Ve sevdiğimi, sevgimi anlatma telaşıyla hata üstüne hata yapıyordum sana. Sana yaklaşamıyordum. Yasaklanmıştın adeta. Çiğnemeye çalıştığım yasak olsan da, uzak dursan da, o korkunç şeklini korusan da, farketmiyordu hiçbir şey. Küçük bir ateş. Küçücük bir ateştin sen. Sönmekten ürken bir ateş. Bir su damlasıyla bütün görkemini kaybedebilecek bir ateş. Aşkın mecali kalmamıştı. Sessizce sokuldum yanına. Acıyla irkildin. Gülümsedim. Gülümsememe anlam veremedin elbette. Kimdi bu? Ne istiyordu? Tanımadığın biri. Hatıralarını darmadağın etmeyi planlamış bir yabancı. Fuzuli bir beden, karşındaki. Usulca uzandım... *** Küçük İskender
Hissiyatlarımı en iyi nasıl ifade edebilirim diye düşünüyordum. Anlamı bulabilmek, benim için en önemli şey hayatın anlamını bulabilmek. Bu sorumun büyük bir cevabını seni tanıyarak, seninle olarak ve tabi ki seni severek olduğunu anladım. Ne mutlu bana ki seni sevdiğimi sana söyleyebiliyorum, ne mutlu bana ki yüreğimdeki sevgi tohumlarını sen bahçesine ektim. Ben biliyorum ki kalbim senden başka bir bahçede tohum açmaz filiz vermez. Sen sadece bana aitsin ben de yalnızca sana aitim. Ben seni tanıdıkça anlıyorum ki meğer seni görmeden önce bile seni hayal ediyormuşum. Ben aslında hayalimdeki kıza aşıktım, çok uzun zamandır onu seviyordum. Onu görmemiştim ve sabredersem göreceğimi biliyordum. Ben seni bir buçuk sene önce ilk gördüğümde o ilk an anladım hayalimdeki kızın sen olduğunu. Geçen günler düşünüyordum, araya giren zamanlarda düşünüyordum, uzaktan sana bakarken düşünüyordum. Sonra karar verdim. Hayalimdeki kız sen misin bunu bilmem gerekiyordu. Sen bana lütfedip kalbini açtın ve ben gördüm ki meğer bir çiçek hayal ediyormuşum ama sen içinde bir bahçe dolusu çiçek barındırıyormuşsun. Ben biliyorum Rozelin, bize can veren bizi birbirimize helal kılmak için bir araya getirdi. Kader öyle güzel işledi ki bizi denk getirdi ve tanışmamıza vesile oldu. Buraya kadar kaderin sayesinde geldik. Birlikteliğimizi devam ettirecek olan şey ise bize bağlı. Sevgimiz ne kadar saf ve gerçek ise biz o kadar beraber olacağız ve bence güzel sevgilim biz bir ömür beraber olacağız
"Tek kuruşluk kârım yoktu Hayatımdaki varlığından, İnan zararına seviyordum seni.." ~Atilla İlhan
Güz IV
Ah, güzel yaz! Sevebilirdim seni, Kızgın sıcağın, tozun, sivrisineğin, karasineğin olmasaydı. ...
Sayfa 101 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Çiçek
Kurumuş, kokusuz bir çiçek gördüm Sayfaları arasında bir kitabın; Bu unutulmuş çiçek, tuhaf hayallerle Doldurdu ruhumu ansızın: Nerede açtın? Ne zaman? Hangi baharda? Ömrün ne kadar sürdü? Kim kopardı seni? Yabancı biri mi, tanıdık bir el mi? Ve neden konuldun buraya? Tatlı bir buluşmanın anısına mı? Uğursuz bir ayrılığın ya da? Yoksa baş başa bir gezinti miydi Issız kırlarda, gölgeli ormanda? Ve yaşıyor mu onlar bir yerlerde? Ve acaba neredeler şimdi? Yoksa solup gittiler mi artık Şu gizemli çiçek gibi?
Sayfa 72 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Seni Seviyordum
Şimdi bunları anlatsa sana birileri, kim bilir, Ya da boşver, bilme en iyisi... ~İclal Aydın
"Kim bilir ne gibi sebeplerle tesadüf bizi birleştirdi! Sen beni sevdiğini söyledin, ben buna inandım. Ben de seni seviyordum. Hem nasıl seviyordum! Hislerimde bugün de bir değişiklik yok. Fakat niçin seviyordum, işte bunu bulamadım ve beni düşündüren, seninle olan hayatımızın devamından şüphe ettiren bu oldu."
Reklam
“Seni seviyordum, diye düşünüyordu Antal, seni hiç eleştirme­den, bir daha asla sevemeyecek, sevmek istemeyecek kadar sev­dim. Ben sana aittim, ama sen benim değildin; kollarımın arasın­dayken bile benden uzaktın. Bazı geceler seni sarsarak uyandırıp parolayı zorla ağzından almak, sana kavuşmak için nereye git­mem gerektiğini nihayet söyletmek gelirdi içimden. Senin bir bencilden başka bir şey olmadığını, kendini ancak işini aksatma­yacak ölçüde verdiğini anladığımda umutsuzluğumun olanca gü­cüyle hıçkıra hıçkıra ağladım. Ama sen hıçkırıklarımı duymadın; duymuş olsaydın bile bunun bir düş olduğunu sanırdın.”
Sayfa 236
Öyle mi gerçekten?
"Ben seni niçin seviyordum ki? Bilincine varmadan da olsa benden daha üstün yanların için, gerçekten benden daha yukarılarda, daha seçkin, daha zarif ve ışıltılı olduğun için. Ben yoksunluktan, karanlıktan ışığa gelir gibi geldim sana. Ayrıca niye olmasın ki? Bizi ruhumuzun ıssızlaşmasından kurtaran, mesleğimizin tekdüzeliğini dengeleyen böyle kadınlar değil midir? Meslek hayatında, orada üstün olabiliriz; karar veren, emreden, altımızdakileri yönlendiren biz olabiliriz; fakat sevdiğimiz kadının karşısında, orada bu kötü hırs kalmıyor, inan bana. O zaman yine çocuklar gibi sade ve iyi oluyoruz; armağanlarımızı almak, başımız kucağınızda en güzel düşleri dinlemek istiyoruz.”
Sonsuzluğa kadar seviyordum seni Sen ise bu sonsuzluğu yıkmak için elinden geleni yaptın. Yıktın. Hayat işte Bazı şeyleri acı tecrübeler sayesinde öğretiyor.
Ne onu istiyorum artık, ne de geciken sevgisini. Kim ne derse desin! Yalnız sevgilim benim, seni hiç bırakmayacağım! Yıllardır seviyordum seni! Tanımadan bile seviyordum. Sonunda geldin işte, bildin yolunu gözlediğimi geldin!
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.