Hayatında henüz bir başarı elde edememiş, bir rütbeye erişememiş Ömer'in ilk görüşte aşık olduğu Macide ile evlenerek kendine çekidüzen verebileceğini sanması ancak bu sorumluluğu taşımak karakterine uygun olmadığından, o çabaladıkça vaziyetin içinden çıkılamayacak bir hal alması.
Eserde hem romantik hem realist izler gördüm. Diyaloglarda yazar, kendi fikirlerini aktarabileceği karakterleri yaklaşık iki sayfa konuşturmuş. Bedri karakterinde bunu daha net görebiliyoruz. Sabahattin Ali eserde hem kendini hem toplumu sorgulamış.
Başta çok kızdım Ömer'e. Karar veremeyişine, verse de uygulayamayışına, iradesizliğine... Sonra fark ettim ki ben aslında kendime kızıyorum. Ömer'de kendimden bir parça buluyorum ve ona kızıyorum. Hepimiz gibi benim de içimde olduğuna inandığım bir şeytan var ve yapmak isteyip yapamadığım ya da istemeden yaptığım şeylerin suçunu ona atıyorum. Kendimi sorgulamama sebep olan bu eseri okumaktan memnunum.
