Bir gün susmayı öğrendim. Öyle bir sustum ki belki sonsuza kadar susacaktım. Çünkü susmak benim küçücük dünyamda babamla kurduğum iletişim tarzıydı. Babam akşamları eve yorgun dönerdi. Ben bütün gün evde sıkılır, onun gelişini iple çekerdim. Daha o kapıdan girer girmez boynuna atılır onunla oynamak isterdim. Babam sarılır, öper sonra da, hadi
kolsuz, kanatsız, senin arkandan uçar dururum; sanki bir çöpüm; beni tutan ve çeken "kehruüba" sensin !..
Reklam
Sevmek insanın yüreği kadar Küçükse büyüğünü taşıyamazsın.
Sahi ben ne haylaz çocuktum Ele avuca sığmaz aklı fikri şiirde Mısra mısra başımı belaya soktum
Sayfa 20 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 23. Baskıı
İstanbul’un Fethi’nin 570.yıldönümü kutlu olsun!
Canevimden baktım sana İstanbul! Rüzgârların anamın duası kadar serin. Beyaz şamdanlar gibi yükseliyordu İnce kalem kalem minarelerin. Bir sabah vapurlar alıp getirdi beni Güneşteydi rengi narın. Şadırvan şadırvan aktı içime
İnsan, sevildikçe sevmeyi, affedildikçe affetmeyi ve yaşadıkça hayatı öğreniyor.
Sayfa 456Kitabı okudu
Reklam
“Vazgeçebildiğin şeyin sahibi sensin; Vazgeçemediğin şey senin sahibindir.”
Gitme...
Gitme sevdiğim adam, Bu sefer gitme! Ben seni her gün bekledim. Her gün geceyi bekler gibi, Günün şafağa hasreti gibi Bu sefer ellerini yüreğimden çekme! Benim ellerim küçüktür. Yumruğum kadar kalbim.
Şu alemde olan hiçbir şey dışında değil senin Kendinde ara her istediğini ki o her şey sensin
Sayfa 143Kitabı okudu
Allah'ım Yılmadım yolunun taşına vurdum başımı Sepetime düşürdüğün lokmaya hamdolsun Koştuğum yamaçlara yağıyorsa ezcümle kar Bilirim çıkacak yolun sonu cennet bahçelerine Aldın yanına sevdiğimiz ne varsa senden gayrı Biliyoruz yoktur sevilecek şu meselde senden ayrı Koparma bizi Allah'ım şu dünya hırkandan Yükselen ezanlarınla nasip
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.