...“ Kollarını açıp sarıldı boynuma. Sanki mor renkli bir lavanta tarlasında kayboldum. Bir süre öylece kaldı. Hiç kıpırdamadan, hiç konuşmadan. Şu vicdanını,merhametini, insanını yitirmiş dünyada benim tek dayanağım sensin, dercesine...”
Bu sahip olduğumuz inanç ve günlük düşüncelerimiz hakkında bize neyi ima eder? Bütün kış boyunca grip sezonu ile ilgili makaleler okuyup grip aşısı reklamlarına bakarken acaba gribe yakalanma duyarlılığımızı daha da mı artınyoruz, tüm bunlar bizde grip aşısı olmadığımız takdirde hasta olacağımız inancı mı oluşturuyor? Basit bir şekilde grip olan birini gördüğümüzde, aynı yollarla, tıpkı Japon çocuklarının zehirli sarmaşık olduğunu zannetikleri zararsız yapraklardan etkilenmeleri ya da kendilerine allerjen olduğu söylenilen basit bir su buharım içlerine çektikleri zaman astım nöbeti geçirenlerde olduğu gibi kendimiz de hasta olacağımızı düşündüğümüz için
hasta oluyor olabilir miyiz?
Artrite, çalışmayan ekleme, zayıf hafızaya, enerji dalgalanmalarına ve yaşlandıkça azalan cinsel güdülere, acaba reklamlardan, TV şovlarından ve gazete haberlerinden bize yapılan bombalamalar nedeniyle yakalanma riskimiz çoğalıyor olabil mi? Ya, zihnimizde fark etmeden yarattığımız kendi kendin üreten diğer kehanetlerimiz bize neler yapıyor olabilir? Basitçi ve sadece yeni şeyleri düşünerek ve yeni inançları seçerek acab hangi "kaçınılmaz gerçekleri" tersine çevirebiliriz?
"Ben en son intikam uğruna yanıma aldığım bir kadına saf sevgiyle bağlandım,"
"Saf sevgiyle bağlandığım son kadın için bir daha katil olmak istemiyorum."
"O kadın..."
"O kadın sensin, Defne."
‘On ikiden sonra yiyip içme su bile tüketme diyor doktor.
Yarın sabah yedide burada ol. Dokuzda ameliyatın var !‘
Bu ikinci ameliyatım. Artık ola ola alıştım
Öncekinde ölümden çok korkardım da
Şimdi yok olmaktan o kadar da çok korkmuyorum
Kaybolacağım için kendimi sadece bir garip hissediyorum
Boşlukta bir süre salındıktan sonra ahiretteki
-"Ben senin yanından bir daha hiç ayrılmak istemiyorum biliyor musun?"
-"Niye?"
-"Çünkü dünyanın en iyi insanı sensin.Seni yanındayken kimse bana zarar vermiyor ve kalbimde mutluluk güneş gibi parlıyor."
Ey Allah'ım yer ve gökleri yaratan sensin. Sen; mertebeleri yücelten, bereketleri artıransın. Çeşitli dillerin kelimeleri sana niyaz eder. Her yaratık senden hacet diler. Ey yüce Rabbim! Benim de hacetim; cesedimin çürüyüp yok olduğu, yakınlarımın beni unuttuğu demde beni unutmaman, beni bırakmamandır. Allah'ım sözlerimi duyan sensin.