Bir çicek sevdim kurudu
Su olup göz yaşı döktüm
Bir kuş sevdim bülbül
Söz olup şakıdım
Uçtu gitti
Dünyayı sevdim dedim durdu
Yaşamayı sevdim öldü
Kime el versem
Sensizlik depremiyle hancı düştü; han düştü
Mazluma sürgün evi; zalime cihan düştü
Sana meftun ve hayran, sana ram olanlara
Bir bela tünelinde ağır imtihan düştü
Biraz kasvet,
Biraz ihtişamlı yalnızlık,
Azıcık boş vermiş bir çocukluk,
Bazen kocaman bir ciddiyet,
Çoğu zaman uykusuzluk,
Genelde sensizlik,
Yazarken sessizlik,
Olabildiğince duygu yoğunluğu,
Arada zihin yorgunluğu,
Saçma sapan uçuşan cümleler,
Nerede ne zaman ve ne yazacağını asla bilmeden yaşamak..
Al işte sana azıcık bir ben tasviri
24 Yaşımın değerli parçası babammm…
Her bir saç telinin içinde yatan hüznü
Bakışındaki yiğidi gördüm ben
Her şeyin karşısında dimdik duran sen
Bir uğultu bir sessizlik kapladı içimi
Sensizlik ağır gelmişti babam
Bütün anılarımı bir fotoğrafa saklarken seninle babammmm…
Mekanın Cennet Olsun Babam…
Akşam sabah kuşattı beni
Kör kuyularda kayboldum
Bu şehir beni benden aldı
Sensiz değeri kalmadı hiç bir şeyin
Senin hayalinle ne düşler gördüm
Elini tuttuğumu,gözlerini, nefesini
Kalbimin üstünde sen yok oldun
Soldum çiçekler gibi
Sensizlik kurak bir yaz
Susadıkça susadım aşkına
Yer bulup gidemedim
Yol bulup varamadım
BAL SURAT
- Kızım Bilge Hâtun’a–
Bir gece yarısıydı, sessizce vedâ ettin
O gün bugün uykuya dalamadım bal surat
Tek kişiyle cenâze namazı edâ ettin
Eşten dosttan helâllik alamadım bal surat