"Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek hiç bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan kişi bütün insanları anlayabilir."
Gerçeğin çok yönlülüğünü ilk sezişiydi bu. İnsanların birbirlerine karşı düşman görünseler de, yine birbirlerine olan gerekliliğini, insanlar tarafından sevilmenin çok hoş bir gerçek olduğunu, onların gerçek varlığını ilk kez anladığını düşünüyordu.
İhtiraslı bir kuşku kadar başka hiçbir şey zekayı işletemez; karanlıklara kaçan bir av kadar başka hiçbir fırsat, olgunlaşmış bir düşünceyi çalıştıramaz. Bizlerin gerçek dediği bu dünyayı kimi zaman sadece tek ve ince bir kapı ayırır çocuklardan ve bir rastlantının hafifçe esintisi onu ardına dek açıverir.
"Red etmek ve inkar etmek hakkı kullanmadıkça gerçek nasıl değerlendirilecek? Evet! Gerçeği bulmanın yolu rettir. Çünkü red, sorgu yolunu açar. Tartışmasız kabuller ise yalnızca olanı tutar yerinde. Olan... Yerinde saymakla aynı şeydir. Bir adım ileri gitmemektir."
"Rahmetin var, günah işlemekten korkmam;
Azığım senden, yolda çaresiz kalmam;
Mahserde lütfunla ak pak olursa yüzüm
Defterim kara yazılmış olsun, aldırmam." Ömer Hayyam
"Osmanlılar ne Birleşik Haçlılardan çekinirler, ne de yeni bir Aksak Temür Beğ'in çıkmasından telaşa kapılırlardı. Fakat bir Osmanlı Şehzadesinin meydana atılmasından büyük huzursuzluk duyarlardı. Osmanlı ancak Osmanlı'dan korkardı."