Serdar Çörekçioğlu

Serdar Çörekçioğlu
@serdarcorekcioglu
Kitap sever, acizane yazar, kendince dertlenir. İki çocuk babası.
Reklam
·
Not rated
Başlarken biten kitap!
"Bununla birlikte, kutsallıkları, kişisel hırslarının olmaması ve bütünlükleri sorguya yer bırakmayan gurular da vardır. İsa, Muhammed ve Buda hâlâ çok saygı duyulan ve öğretileri milyonlarca insanın hayatını değiştirmiş gurulardır. Muhammed'in Kur'an'da da yer alan, yasal cezalandırma ve kadınlara karşı davranış biçimi hakkındaki bazı emirleri modern Batı düşüncesine aykırı olsa da, Hristiyan veya Budist olmasak da, Muhammed de, İsa da, Buda da saygımızı kazanmışlardır. " Storr'un kişisel inançsızlığı, araştırma gayretinin önüne geçmiş olmalı ki; şuana kadar dünya üzerinde kimsenin ispatlayamadığı, ispatlamaya çalışanların ya kendini kaybettiği ya da İslâm'a dahil olduğu, Kur'an'ın apaçık Allah kelâmı olduğu gerçeğini, üstün körü bir şekilde "Muhammed'in Kur'an'da ki bazı emirleri" tarzında ki ithafı, sıradan bir ateistin sokak röportajında söylediği cümle kadar ciddiye alınabilir düzeyde ancak... Geri kalanını ciddiye alamayacağım, başlarken biten bir kitap oldu benim için...
Öteki Peygamberler
Öteki PeygamberlerAnthony Storr · Okuyan Us Yayınları · 200135 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
Serdar Çörekçioğlu tekrar paylaştı.
Azazilin Şeytan olması...
Dikkat edilirse Azâzil* Cenâb-ı Hakk'ı bilâ sıfat ya'ni amâ-i mutlakında inkâr etmiyordu, bilakis zât-ı ehadiyyeti ikrar ve daima ibâdet eyliyordu. Fakat ne yazık ki bu kadar zühdüne rağmen marifet cihetinden şirk-i hafide kalmıştı. İşte o gizli şirk, Ademin mazhariyyet-i Hakkaniyyesine ve mazhar olduğu cilve-i nuraniyyesine perde oldu da ona göstermedi. Zavallı sandı ki; Cenâb-ı Hak, zâtından bir gayrisine secde etmek içün emrediyor. İşte o Azâzil'in ma'rifetinin fikdânı, izzet-i nefsâniyyesinin isyan ve ihtilâlini mucib oldu. Evet, onun içün Âdem'i istirkab etdi. Bilmedi ki istirkab** etdiği Âdem değildir. İşte bu cehli yüzünden vahdaniyyet zevkından ebediyyen mehcur kaldı."  *Şeytanın kovulmadan evvel ki ismi **Kıskanmak
Sayfa 146 - Ş.Yeşil KitabeviKitabı okuyor
Namusluluk Üzerine
"Ormanda yaşamayı, şehirde yaşamaya yeğlerim. Niye mi? Çünkü şehirlerde çok azgınlık var. Azgın bir dişinin eline düşmektense, bir katilin eline düşmek daha iyidir. Şu erkeklere bir bakın. Bir kadınla yatmaktan başka, dünyada başka bir şey tercih etmediği nasıl da gözlerinden okunuyor. Ruhların dibi bataklıktır. Bataklıkların bir de zekası varsa, ne yazık!... Hiç olmazsa hayvan olsaydınız; fakat hayvan olmak masum olmak gerekir. Duygularınızı öldürmenizi mi önersem?... Duygularınıza namus öneriyorum."
Sayfa 51 - Kum Saati YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 626 days
Büyük Millet Meclisi Ankara'da toplandı. O gün içın en önemli ihtiyaç, savaşacak asker ihtiyacıydı. Yirmi seneden beri aralıksız savaşan millet, bitkin düşmüştü, yeni bir savaşa karşı isteksizdi. Çağrılara duyarsız kalıyordu. Onu yeniden ayağa kaldıracak, atağa geçirecek bi "şok" lazımdı. Bu “şok” da Yunan ordusundan geldi:
Sayfa 48 - Panama Yayıncılık
"Sanat", Hayat içindir...
Bütün beşeri çabaların nihâi gâyesi, Hayat'tır; kudretli, yüce, neşe verici ve coşku kaynağı. Bütün beşeri sanatlar, mutlaka bu nihâi gâye'ye hizmet etmek, tâbi olmak zorundadır ve her şeyin değeri, hayat bahşedici niteliğine oranla belirlenmelidir. En yüksek, en hâs sanat, bizde ölü hâlde bulunan hayat gücünü uyandırabilmeli, hayatın zorluklarıyla yüzleşip o zorlukların üstesinden gelebilecek gücü ve iradeyi verebilmeli, kazandırabilmelidir bize. 
Sayfa 161 - Külliyat Yayınları
Örtü'nün kökeni...
Avrupa'da, Türk kadınlarının Türklerin hayatında erkeklere göre daha aşağı bir rol oynadığı inancı hâlâ yaygındır. Avrupalılar, bizim geleneklerimizin pek çoğunu, özellikle de örtünmenin psikolojisini yanlış anlamışlardır. Örtü'nün kökeni, erkeklerin kıskançlıkları değil, aksine, kadının kutsal olduğu inancıdır; hem de öylesine kutsal bir varlık olmasıdır ki, yabancı birinin bakışının onun üzerine yogunlaşmamasını sağlamak esastır. “Mahrem” kelimesinin Arapçadaki anlamı, hiçbir yabancının giremeyeceği “kutsal yer”dir.  Örtü uygulamasının daha başka nedenleri de var. Bunlar nitelik bakımından biyolojik nedenlerdir. O yüzden onları burada tartışmam pek mümkün değil. Burada sadece bu kurumun icat edilmesinin gerisinde neyin yattığına dikkat çekebilirim. Kadın, hayatta çok belirgin bir şekilde yaratıcı bir unsurdur ve tabiattaki bütün yaratıcı güçler, gizli (ve gizemli)dir. 
Sayfa 84 - Külliyat Yayınları
"Mevlânâ" denmez mi ? başlıklı yazımdan,
"Mevlâ, aynı zamanda; dost, malik, sahip, yardımcı, koruyucu gibi benzeri birçok anlama gelmektedir. Cenab-ı Hakk’a nispetle ayrı, insana nispet edildiğinde ayrı anlamlara gelir. Kullanıldığı yere göre farklı anlamlar alabilir. Kuran-ı Kerimde; Rabb, sahip, hami (koruyucu), yardımcı, dost, yâr, lûtuf ve ihsanda bulunan, iyilik yapan anlamlarında Yüce Allah’a (cc) Mevlâ denilmiştir." bu linkten yazının tamamını okuyabilirsiniz ... ifadergi.blogspot.com/2022/07/mevlana...
Reklam
İmân ve İslâm Kuvveti
Bu millet, iman ve İslamiyet kuvveti sayesindedir ki; bir beylik iken, büyük bir imparatorluğun temellerini kurmuş ve cihana hakim olmuş, tarihi dolduran, şehametli zaferler kazanmıştır. Düşmanların muazzam maddi kuvveti karşısında teçhizatça zayıf olduğu halde, dünyanın dev kuvvetlerini mağlubiyete düçar etmiştir. 
Sayfa 76 - Sebat Yayın Dağıtım
İnsanın Anlam Arayışı...
"İnsan, anlam arayışını günlük mesele ve ihtiyaçlara indirgedikçe yaşadığı ve karşılaştığı olayların ardında ki hikmetleri ve mucizeleri katiyen göremeyecektir. "
İnsan insana muhtaçtır...
Allah isteseydi eğer, hepimizi ayrı ayrı gezegenlerde yaratacak kudrete sahipti. Ama hepimizi bir araya topladı. Sınav buydu aslında, birbirimize olan tahammülümüz, sabrımız, yardımlaşmamız, dostluğumuz, düşmanlığımız. Yani aslında birbirimizden kaçarken sınavdan kaçıyor ve belki de alabileceğimiz o yüksek puanları daha en başından kaybediyoruz.  İnsan insana muhtaçtır...
İnsan hakkıyla imân etmeli...
Nasıl ki bir mühendis yaptığı işin ciddiyetini kale almadan lakayt bir şekilde mesleğini icra ettiğinde diğer meslektaşlarına kötü örnek oluyorsa ki;  bu durum konuya muhatap olan herkesin tepkisini alır ve şikayetler başlar. Aynı şekilde ve daha ciddi olarak, “Ben Müslümanım” diyen bir kişi Müslümanlığın gereklerini alenen, umuma açık bir şekilde yerine getirmemekle diğer tüm Müslümanlara kötü örnek olur ve onların hakkına girer. Çünkü o diğer insanların içinde bir güzel davranışla imânını kurtaracak insanlar olduğu gibi yine bir menfi hareketle imânından olacak insanlar vardır.
177 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.