Birçok mülteci gibi Irene de yaşadıklarını geride bırakma­ ya çalışlı.
Ama ABD' de bazı insanların, soykırımın abartıldı­ğına inandıklarını, bunun İsrail tarafından yayılan bir propa­ganda olduğunu söylediklerini duymaya başlayınca, sessizli­ğini bozdu ve hikayesini anlattı. Kilise toplantılarında, sinagoglarda, belediye toplantıla­rında konuşuyor. Favori dinleyici grubu lise öğrencileri, çün­kü özellikle gençleri bir fark yaratabileceklerine, kötülükle savaşacak güçleri olduğuna inandırmak istiyor. 1982'de Yad Vashem Holocaust Memorial onun kahra­manlıklarını resmi olarak tanıdı ve Righteous Among the Na­ tions (Uluslar arasında adil olmak) payesiyle onurlandırdı. Seremoni için İsrail' e gittiğinde en sonunda yaşamasını sağ­ladığı Roman Haller ile tanışlı. Şimdi büyümüş, yetişkin bir adam olmuştu. Polonya' daki komünist rejimin sona ermesiyle Irene, 1984'te savaştan beri ilk kez anavatanına döndü ve Janina, Mrysia, Wladzia, Bronia ve aileleriyle buluştu.
Sayfa 260 - Say Yayınları, 1.Baskı 2009 İstanbulKitabı okuyor
Birçok hakikat öğretisinde et yenmesi yasak olduğu halde Bektaşi öğretisinde en başta ve kutsal seremoni olarak yer almasının sebebi, iç yüzünde hayvanların da tekâmül ettiği gerçeğine işaret eder. Diğer öğretilerde yasak olmasının sebebi ise insan kendi hayvansal nefsini terbiye etmekle uğraşırken, içine başka düşük titreşimlerin de girmesine yardımcı olarak işini zorlaştıracağı içindir.
Reklam
Bir seremoni hazırlığındayım Papatya dolu ellerim Sarısı bulaşmış bir çeşit hallerim Gamı kederden soğutan meczup gözlerim Savrulmak an meselesi bir esintiyle Umrumuzda olmadı hiç bir vakit nerelere tutunacağımız Bizi önüne katacak rüzgar Dağıtacak birer birer inci tanelerini Toplaması ta ki mahşere kalacak Harcadıklarıma saysın hayat Savrulduğum yaşamlara kattığım renkleri toplasın Bedelini ödediğim diyetlere mezarlar kazısın Benim diyenin bileğine mühürlediğim İsmimi hatırlasın 20/5/2024 Pınar PEKĞÖZ
seremoni
Gece ardından şafak, şafak ardından sabah. İşte bir gün, işte bir sınav daha... Gözlerim billurlaşan hayatta, aydığında; bir başka... Akıyor her şey, pınarlarından; bileniyor ak öfke, Artıyor sevgi ve güç; bir gerçeklik melodisi kulaklarımda... ‘’hakir görülenler mutluydu, hayat boyunca’’
Yeryüzü, Gökyüzü Direnen Düşünceler Sınırlarının bitimine dek gerilen gergefin üzerine, işleniyor ilmek ilmek nefret. Huzur, tamamen boşaltıldı hayatlarımızdan; ruhlarımıza kelepçeler, prangalar vuruldu! Seni, beni, öbürünü, diğerini hiçbirimizi kayırmayacak bu acı; aksi suretini tek çırpıda göstererek taradı muhataplarını... ‘’kaldırıp atılacak kötülükler bön tavırlarıyla, uzaklara’’ Daha geç olmadan, şimdi tanımalısın kafana çalınan apansız ağrıları. Şimdi bir başka bakmalısın dünyaya; hayatına, dostlarına, ahbaplarına. Yıllanmış suretini hiç olmadığı kadar iyi tanıyorsun, billurlaşan fikirlerinde olgunlaştın; istenilmeyeni atarak, küf tutmuş yüzünü kazıyarak dünyanın, daima ilerliyorsun. Kaynadıkça tadı kaçmış, öfkenin sindirdiği, zihinleri yitilmiş, nefret buudunda kabil olmuş siluetler, tanımıyorlar seni; tanımak istemiyorlar, saldırıyorlar daima! Bedenleri bilinçlerinden kopmuş; insanlıktan boşanarak, hayvanlıkta buluşmuşlar!.. Sende, yaşamın bu viraneliğine rağmen katiyen anlayamayacakları bir dilden seremoni; belki, son duymak istedikleridir bu... Yüksel, yükselebildiğin kadar Ey aciz bedenim, ruhum. Bir adımlık yerdesin, ölüm ve yaşama Derdinse kaybolmak, vasatlığın pençesinde.
"Onlar, müşrik bir toplum düzeninde, o toplumun isterlerine boyun eğmeden, var olan toplumun 'seremoni'lerine katılmadan, İslam'ın talep ettiği hayat tarzını sürdürmüşlerdir."
Reklam
Seremoni başlasın artık
330 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.