Şerife Ceylan

Şerife Ceylan
@serifeceylan_
Sosyal Güvenlik Uzmanı
Sosyal Hizmet Doktora Öğrencisi
2 reader point
Joined on December 2021
144 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Bir Katilin Güncesi
Bir Katilin GüncesiKim Young-Ha
8/10 · 3,799 reads
Reklam
Şerife Ceylan

Şerife Ceylan

, thinking of reading a book
Psikiyatrik Sosyal Hizmet
Psikiyatrik Sosyal HizmetUğur Özdemir
8/10 · 23 reads

Reader Follow Recommendations

See All
Biz, toplama kampında yaşamış olanlar, barakalar arasında gezerek diğerlerini teselli etmeye çalışan ve elindeki son ekmeği paylaşanları hatırlayabilir. Sayı olarak az olabilirler ama her şeyi elinden alınmış bir insandan alınamayacak bir şey olduğunun yeterli kanıtını oluştururlar: İnsan özgürlüğünün son kalıntısı olan, koşullar ne olursa olsun kendi yolunu seçme tutumunu.
Reklam
Belli miktarlarda gaz, boş bir kutuya pompalandığında kutu ne kadar büyük olursa olsun onu tamamen ve eşit dağılım göstererek doldurur. Aynı şekilde ıstırap da ister küçük ister büyük olsun insan ruhunu ve bilincini tamamen doldurur. Bu yüzden insan ıstırabının "boyutu" tamamen görelidir.
Deli Kadın Hikâyeleri
Deli Kadın HikâyeleriMine Söğüt
7.6/10 · 8.9k reads
seni sadece sen olduğun için çok sevdim sevgili Martin, inan bana tam da senin istediğin gibi 🙂. Hoşçakal 🥲.
Martin Eden
Martin Eden
Martin, o akşamın ardından, Ruth'un evinden garip bir kafa karışıklığı ve çelişkili hislerle ayrıldı. Tırmanıp seviyelerine ulaşmak istediği insanlar onu hayal kırıklığına uğratmıştı... Bizzat kendisinin olağandışı bir zihinsel enerjiye sahip olduğunu bilmiyordu; derinlemesine araştırmalar yapmaya meraklı ve ulvi düşüncelere sahip insanlara Morse'lar gibi ailelerin kabul salonlarında rastlanmayacağının da farkında değildi; bu gibi insanların, yeryüzünün ve yeryüzü üstünde sürüler halinde süren yaşamın çok yukarılarında, masmavi gökyüzünde tek başlarına süzülen yalnız kartallar oldukları aklına hayaline gelmiyordu.
Sayfa 512Kitabı okudu
Cennetteki azizler- onların güzel ve saf olmamasının imkânı var mıydı? Onlara övgü düzmeyecekti. Fakat pisliğin içindeki azizler- ah, işte bu hiç bitmeyecek bir hayret konusuydu! Hayatı mücadeleye ve zahmete değer kılan buydu. Manevi ihtişamın, günahın ve kötülüğün lağım çukurlarından yükseldiğini görmek; bizzat yükselip çamura bulanmış gözlerle uzaklardaki, belli belirsiz güzelliği bir anlığına ilk kez görmek; zayıflıktan, güçsüzlükten, ahlâksızlıktan ve sonsuz bir vahşilikten gücün, doğruluğun ve yüksek manevi bağışın ortaya çıktığını görmek...
Sayfa 269Kitabı okudu
Reklam
Meraklı bakışlarla kendine uzun uzun baktı. Kimsin sen? Nesin sen? Nereye aitsin? Sen aslında Lizzie Connolly gibi kızlara aitsin. Sen emekçi tayfasına, dibe vurmuş, kaba ve çirkin güruha aitsin. Pis ortamların içinde, pis kokuların arasında öküzler gibi yaşayan, ırgat gibi çalışan kölelere aitsin. İşte bayat sebze kokuları burnuna geliyor. O patatesler çürüyüp gidiyor. Kokla şunları seni Tanrının cezası kokla. Ama eline o kitapları almaya, güzel müzikler dinlemeye, güzel resimlerden hoşlanmayı öğrenmeye, iyi İngilizce konuşmaya, kendi sınıfındaki insanların aklına gelmeyen fikirleri düşünmeye, kendini öküzlerden, Lizzie Connolly gibilerden koparmaya ve senden milyonlarca mil ötede, yıldızların arasında yaşayan solgun, melek yüzlü bir kadını sevmeye cüret et bakalım!
Sayfa 228Kitabı okudu
Senin anlayacağın, karga eskiden namuslu, doğru ve bayağı karga gibi yürürmüş ama, günün birinde keklik gibi kırıtarak yürümek esmiş aklına ve zavallı, o zamandan beri kendi yürüyüşünü de unutup sapıtmış; şimdi de, görmüyor musun, sıçraya sıçraya gidiyor...
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis
7.9/10 · 16.2k reads
Kral çok kötü flüt çalardı, ama bunu kendisine söylemeye kimse cesaret edemezdi, çünkü o Kral'dı. Sadece iki şarkı bilir, hangisini çaldığını kendi de karıştırdı; ama hiç önemi yoktu, çünkü o ne yapsa, herkes, "Fevkalade! Fevkalade!" diye haykırırdı.