Aslında yıllar önce Shakespeare meseleyi çok güzel özetlemişti. “Beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, bunu aşk sanıyorsunuz.”
Kim sana “Sen benim sağ kolumsun” derse, ilk yapman gereken bu kişinin solak olup olmadığını kontrol etmek olsun.
Reklam
“Emin olduğu bir şey daha vardı; şu hayatta, kendisini anlayabilecek hiç kimse yoktu.”
“Adam için aşk acayip bir şeydi, içtikçe susatan, yedikçe acıktıran, tükettikçe yaratmasına neden olan, yeryüzündeki en paradoksal süreçti.”
“Yıllardır beraber yaşadığı kalbi artık kendisini dinlemiyordu, beyni desen çoktan olay yerine terk etmişti. Ama adam bir şeyden çok emindi. Tüm hücrelerinin kendisini terk edeceğini bilse bile, onu gördüğü anları dünyada hiçbir şeye değişmezdi.”
“Kelimeler, onlara yaptırmak istediğiniz işleri her zaman beceremezler. O yüzden müzik vardır. Kelimelerin boşa çıktığı zamanlar için. “
Reklam
“Onu en çok yarasından öpmek istedim, Çünkü onun da kaybedeceği bir şey vardı. Her şey aşktı ve öyle kalacaktı.”
“Çatlamalar ve kırılmalar hayatın en önemli dinamikleridir. Burada önemli olan Kırılmanın nasıl yaşandığıdır. Yumurtayı düşün Meryam. Eğer yumurta içeriden kırılırsa hayat başlar, eğer yumurta dışarıdan kırılırsa işte o zaman bir hayat son bulur.”
“Hani Leonard Cohen’in bir lafı vardır. Çatlaklar kutsaldır, çünkü ışığı içeri sızdırırlar.”
Ruhsuz değiller yani
erkek çocuklar ergenlikten itibaren korku dahil yüzlerinde oluşacak tüm duygusal ifadele­ri baskılamayı öğrenirler.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.