Beni anlamadılar, Sermet Albayım, beni anlamadılar.
Beni anlamadılar,Sermet Albayım, beni anlamadılar.
Sayfa 76 - Hikmet
Reklam
İşte çocuğun kalbine ilk nefret buradan girmişti. O vakit Sermet için öyle bir soğukluk meydana geldi ki hele öyle bir his, bir çocuk kalbinde uyanırsa ne haksızlıklar çıkarır?
Sermet’in ziyarete gelişi;
Artık dursana Hikmet. Bir insanla olsun tanışırken, kısa bir süre için, kendini korumasını öğren. Ben neden böyleyim albayım? Üzülme, biz emekliyiz; seni hoş görürüz. Ben de kendimi hoşgörüyle karşılamak istiyorum albayım. Uğraştıkça daha derin bir bataklığa gömüldüğümü hissediyorum. Başını kaldırdı: Sermet Bey gülümsüyordu, Hüsamettin Bey gülümsüyordu. Bağışladınız mı beni? Fark etmediler bile. İnanmam, ihtiyatlı olmalıyım. Benim boş bulunduğumu ya da kuşkulandığımı sezmemeli. Gülümsemelerine katılmalıyım.
Görüyordu ki Sermet'in ruhu derin düşüncelerine kurban olarak öyle bir hassasiyete yükselmişti ki orada hayat sade bir işkence olur.
Sermet Bey sordu: "Karından ne sebeple ayrıldığını pek anlayamadım doğrusu." "Sen hiç evlenmedin Sermet. Bilemezsin. İnsana öyle bir bakarlar ki yaptığın hiçbir işi ciddiye alamazsın." Hikmet başını albaya çevirdi: "Oysa burada huzurumuz var, değil mi albayım?" Hüsamettin Bey başını salladı: "Huzurumuz var da denemez. Vaktimiz bol olduğu için bütün günümüzü huzursuzlukla dolduramıyoruz sadece. Sessiz sedasız okuyorum burada. Hikmet'e bakılırsa okumam da duyuluyormuş. Gözleriniz çok ses çıkarıyor, diye geldi bir gece yarısı."
Sayfa 74 - İletişim Yayınları, 28. basım, 2013Kitabı okudu
Reklam
Sevgi olsaydı, şimdi benim bu gülünçlüğümü örtbas etmek isterdi. Beni anlamadılar, Sermet Albayım, beni anlamadılar.
''Beni anlamadılar, Sermet Albayım, beni anlamadılar.''
Sayfa 76 - HikmetKitabı okuyor
"Üzülmeyin albayım, Sermet Beye bir şey olmaz; emekliler şaşırmazlar çünkü."
Sayfa 71 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.