Çok etkisinde kaldığım bir kitap…Diyaloglar, karakterler, konu, anlatış biçimi.. Her şey sade ve anlaşılır.
Konuya gelecek olursak San salvador isimli bir gemi de ( altın taşıyan ve bilinen önemli bir gemi) yaşanan olaylar anlatıyor. Köleler, kaptanlar, sıradan insanlar ve olmazsa olmaz kölelerin sahibi efendiler ve efendilerin sahip oldukları altınları ile yolculuk başlıyor. Yapılan yolculuk gayet seyrinde ilerlerken kızılderili bir köle özgürlüğünü sahibine vermek istemeyip sahibi karşısında direnmesiyle kitabımız başlıyor. Aslında kitabımız başlıyor demek doğru olmaz bu kısma kadar da bence gayet güzel ilerliyordu kitap.
Bütün karakterleri çok sevdim. Hepsinin kendi bakış açıları, kendine has özellikleri var.
Bir başkaldırı nelere sebep olabilir ki en fazla? İşte en fazlanın ne olabileceğini kitabımızda okuyoruz. Benim tavsiye edeceğim, çok severek okuduğum bir kitap oldu.
Üzümün anavatanı Asya'nın sıcak iklimli diyarlarıymış. Eski çağın bütün milletleri, Hintlilerden Gallilere kadar şarabı bilirlermiş. Romalılarınki meşhurmuş. lyi muhafaza etmek için içine bal, çam sakızı, zift katarlarmış.
- Sermet dedi, biliyor musun dünyada en büyük hıyanet hangisidir? Birisi sana bütün ruhu ile inanır ve teslim olursa fakat sen kendini bütün vermediğin halde ona ayniyle mukabele eder gibi görünürse bu en büyük hıyanettir.