Türkiye Komünist Partisi, T.K.P.’m benim, seni düşünüyorum. Sen dünümüz, bugünümüz, yarınımızsın, en büyük ustalığımız, en ince hünerimizsin. Sen aklımız, yüreğimiz ve yumruğumuzsun. Dünyada bir anılır şanlı soyun var: sen küçük kardeşisin V.K.P.(B)’nin. Sen bana bugün
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
There are constantly sounds in my ears that take me away. You lower your voice, but I can even make out the tones of that voice that no one else can hear. You are so beautiful, so perfect!💚
İkna
İkna
Reklam
Döndüm daldan kopan kuru yaprağa Seher yeli, dağıt beni, kır beni; Götür tozlarımı burdan uzağa Yarin çıplak ayağına sür beni… Bu sefer ben de doğruldum. Saz tekrar kıvrak bir ara nağmesine basladığı halde, kulağımda hala deminki sesin çınlamalar vardı. Arkadaşım: "Bu ne?" demek ister gibi yüzüme baktı. "Fevkalade!" diye mırıldandım. Ses tekrar ve bütün vadiyi çınlatırcasına başladı: Aldım sazı çıktım gurbet görmeye, Dönüp yâre geldim yüzüm sürmeye, Ne lüzum var şuna, buna sormaya, Senden ayrı ne hal oldum, gör beni.
Sayfa 129
Rüzgarın sesi sen diye haykırıyor, Doğan güneş sana gülümsüyor, Ay, sen gülünce ışıl ışıl. Bulutlar sen olmayınca sisli, Dünya sen var olduğun sürece güzel. Gökyüzündeki yıldızlar tek tek seni arıyor, Ve seni bulmadan dönmeyecekler. Seni unutmak bana iyi gelmeyecek, Benim iyiliğimi düşünmesi gereken son kişisin. Haddini bil. Sen kim oldun da gönlümden çıkmıyorsun bir türlü, İzin vermedim oysa orada kalmana. Şimdi gönlümde misafir olduğunun bilincinde olarak devam edeceğim yoluma. Elimde olsa silsem sana dair her bir anıyı. Kulağımda çınlamasa sesin her gece, Ve gitmesen hiç. Özlüyorum, Ve sana hiç söylemesem de, İnan hiç iyi değilim sensiz.
"Ulan çöplerinizi dışarı çıkartın! Vatan haini Tarık Akan toplayacak!" O da ne? ilk kez biri bana Vatan haini' diyor­du... Sözler kulağımda yankılandı... Zaman geçiyordu, ama hala hiçbir hareket yoktu. Sinirine hakim olamayan polis, bir numa­ralı hücrenin kapısına sıkı bir tekme attı ve ana­ avrat küfre başladı. Bir bana dönüyor, "Vatan ha­ini!" diye bağırıyor, bir hücrelerden yana dönüyor, küfrediyordu. Sonra en uçtaki hücrelerden onu çılgına çeviren ses duyuldu: "Memur bey, ben süpürürüm... Tuvaletleri de yıkarım... Ama ona yakışmaz... " Hiç bu kadar gururlandığımı anımsamıyo­rum... Boğazım düğümlenmişti... Polis öfkeyle o sesin geldiği yere yöneldi. Bir yandan da, "Hangi hücreden geldi lan o ses? Kim lan o?" diye köpürüyordu. Araya girdim: "Arkadaşlar, olay büyümesin, çıkarın çöplerinizi, ben temizlerim." Öbür hücrelerden de sesler yükseliyordu: "Olmaz Tarık Abi, sen bırak, biz temizleriz... " "Çöpümüzü çıkartmayacağız... " Polis sinirden ve çaresizlikten olduğu yerde kalakalmıştı. Ne yapacağına karar vermek için düşünüyordu. Hakaret ederek hücrelere doğru atılacakken A. kolundan tuttu, "Uzatma, tamam," diyerek polisi yatıştırmaya çalıştı. Polis hâlâ hücrelere dönmüş bağırıyordu: "Komünist eşşoğlueşşekler!" A. yanıma geldi. "Tarık; bırak süpürgeyi." Bağıran polisi de kenara çekti.
Sayfa 49 - Can YayınlarıKitabı okudu
ölmemeliyim
Gözlerini görmeliyim, ölmemeliyim. Bu vaktin karanlık ıssızlığında, Yine küstürme bu hayata. Bülbülü kıskandıran sesin kulağımda, Ölmemeliyim, ölmemeliyim, gözlerini görmeliyim... Ağaçlar döküyor yapraklarını kederli; Boyun büküyor başaklar, sevda kılıcına. Kuşlar, güneye gurbete gidiyor. Yine göç başlıyor aşk çölüne. Hüznü var üstümde, en güzel
Reklam
107 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.